Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye’de çok sayıda sanat eseri bulunduğunu belirterek, ”Ancak bunların korunması, geliştirilmesi konusunda altyapımız ne yazık ki çok yeterli değil” dedi.
Türkiye İş Bankası’nın katkılarıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi bünyesinde kurulan Sanat Eserleri Konservasyonu ve Restorasyonu Laboratuvarının açılış töreninde konuşan Günay, yeni bir konservasyon ve restorasyon merkezinin açılmasının, büyük bir ihtiyacın karşılanması anlamına geldiğini söyledi.
Bu alanda çalışan herkese çok teşekkür ettiğini, gelecek yıl bu bölümün öğrenci almaya başlayacağını ifade eden Günay, ”O zaman bizim için daha da anlamlı hale gelecek. Çünkü Türkiye’de gerçekten arkeoloji alanı başta olmak üzere sanat koleksiyonlarında, sanat alanında çok sayıda eserimiz var. Ancak bunların korunması, geliştirilmesi konusunda altyapımız ne yazık ki çok yeterli değil” diye konuştu.
“Dünyada ilk defa kurulmuş bir laboratuvarımız var”
Bu alanda Türkiye’de 10’dan fazla ön lisans bölümü olduğunu dile getiren Günay, şunları söyledi: ”İstanbul’da dünyada ilk defa kurulmuş bir laboratuvarımız var. Topkapı Sarayı içinde, birinci avluda. Kapalı kapılar arkasında metruk olarak duruyor. Onu restorasyon müzesi yapmaya, bir laboratuvar müze haline getirmeye çalışıyoruz. 1936’da bu amaçla kurulmuş. Bu benim iddiam değil, Avrupalı bilimcilerin de kabul ettiği bir gerçek. 1937’de bizden sonra galiba İngiltere’de kurulmuş. Biz zaman içinde başladığımızın arkasını çok fazla getirmemişiz ve bir ihmalle karşı karşıya gelmişiz.”
Bir yandan eğitim sistemi içinde konservasyon bölümlerinin açıldığını, bir yandan da kamu olarak bu eksiği kapatmaya çalıştıklarını kaydeden Günay, ”Şu anda sadece İstanbul’da arkeolojik eserlerin restorasyonu, konservasyonu alanında bir merkezimiz ve laboratuvarımız var. O merkezi uygun olmayan eski binasından çıkarıyoruz. Sanırım nisan ayı sonu, mayıs ayı başında yine Topkapı Sarayı içinde ama daha uygun ve düzenlenmiş yeni mekanda 2 bin metrekarelik yeni bir laboratuvar alanına kavuşturmaya çalışacağız. Yeni konservasyon merkezi açma konusunda da girişimlerimizi başlattık” ifadelerini kullandı.
Kültür varlıklarının geleceğe taşınması
Türkiye’nin gerçekten çok önemli tarihsel varlıklara sahip olduğunu, bunları herhangi bir dönem ayrımı yapmaksızın, hangi dönemden kalırsa kalsın hepsini insanlığın emaneti olarak koruduklarını vurgulayan Günay, şöyle konuştu: ”Bu konuda dikkatle çalışıyoruz. Bizim aslında önceki yıllarda çıkmış bir yasal düzenlememiz de var. Nasıl bir okul ve hastane yapımı vergi matrahından bir indirim yapmaya neden oluyorsa, kültür varlıklarına katkı yapmak da aynı şekilde ciddi bir vergi indirimi sağlıyor. Yüzde 100 vergi matrahı indirimi sağlıyor. Ancak işin bu tarafı özel sektör tarafından biraz ihmal ediliyor.
Türkiye’de okul ve hastane yapmak daha hayır gibi gözüküyor. Kültür varlıkları konusunda, kültür varlıklarının yüzeye çıkarılması ve geleceğe taşınması konusunda çok ciddi ihtiyaçlarımız var. Talep de yükselme başladı, ama kamunun bütçesi buna yetmiyor. O yüzden bu tür işbirliklerini daha fazla görürsek bundan Türkiye adına hepimiz sevineceğiz.”
Daha sonra Bakan Günay, Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yalçın Karayağız tarafından laboratuvarın açılışı yapıldı.