Maori’lerin Uzun Beyaz Bulut ismini verdiği Yeni Zelanda uzaklara gizlenmiş, yemyeşil bir cennet.
Hürriyet gazetesinden Saffet Emre Tonguç’un kaleminden Yeni Zelanda;
Sadece 4 milyon kişinin yaşadığı ülke, iki büyük ve yüzlerce küçük adadan oluşuyor. Nüfusun büyük çoğunluğu ülkenin kuzeydeki Auckland’da yaşıyor. Rotorua Maori kültürü ve jeotermal gayzerleriyle ön plana çıkan Auckland, kültür ve sanatın merkezi.
Dünyada güneşin ilk doğduğu şehir Napier, Art Deco mimarisi ve şarabıyla ünlü. Dünyanın en rüzgarlı başkenti Wellington, Kuzey ve Güney Adaları’nı ayıran 20 kilometre genişliğindeki Cook Boğazı’na kurulmuş. Christchurch adeta küçük bir İngiltere ve parklarla süslü.
Penguen ve albatroslara ev sahipliği yapan Dunedin, Otaga Yarımadası’ndaki bir doğa şöleni. Bence, Yeni Zelanda fiyortları Norveç, Şili ve Alaska’ya giderken geçilen İnside Passage’dakilerden çok daha güzel ama bir o kadar da uzak! Yüksek dağların arasındaki uzun, ince koylara burada fiyord yerine sound diyorlar.
Fiordland adlı milli park UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde. Ülke yüzölçümünün yüzde 5’ini oluşturuyor. 14 fiyorttan en genişi Dusky, en turistiği Milford. Burası, dünyanın yağışlı ülkelerinden Yeni Zelanda’nın en yağışlı bölgesi. Milford’daki Bowen Şelaleleri gerçekten görülmeye değer. Fiyortları keşfetmenin en güzel yolu lüks bir yolcu gemisiyle bu bölgede dolaşmak.