111 yıllık Beşiktaş kulübü kaset skandalıyla çalkalanıyor. Bir yıldır; Beşiktaş Tv çalışanları arasında, çirkin diyalogların, bitmek bilmeyen hesaplaşmaların olduğu iddiaları özellikle sosyal medyada, Beşiktaşlılar için birinci gündem maddesi haline geldi.
Radyo 24 Spor, son yirmi dört saatte, sosyal medyaya, olaylar ile ilgili bir videonun düşmesi üzerine harekete geçti. Rayo 24 Spor Genel Yayın Yönetmeni Bülent Yüksel; tanınmış hukukçulardan Beşiktaş Eski Asbaşkanı Avukat Levent Erdoğan’a mikrofon uzattı.
İşte Levent Erdoğan’ın açıklamalarının tam metni:
Şantaj noktasına gelen kasetler var
Ne yazık ki bir yıldır, Beşiktaş kulislerinde gerek kongre üyeleri, gerek divan üyeleri, gerek taraftarlar arasında konuşulan, ayyuka çıkmış bir dedikodu var. İşittiğimiz kadarıyla BJK Televizyonu yöneticileri ile bir-iki kulüp yönetim kurulu üyesi arasındaki dostluk sebebiyle, birbirlerinin, şantaj noktasına gelen, hoş görüntüler olmayan, kasetler çekmişler. Ve bu kasetler, her iki tarafın elinde de karşılıklı olarak varmış. Yani hem yönetimde konu ilgili kişilerin elinde. hem de televizyonda görevli olan kişinin elinde.
Görüntüleri bilmeyen yok
Birbirlerine, bir eğlence aleminde ya da dostluk aleminde, yahut herhangi bir ortamda, işittiğimiz kadarıyla, içerisinde televizyonda çalışan hanımefendi kişilerin de bulunduğu, çekimler yapmışlar. Artık bu çekimler, bilerek-isteyerek mi yoksa başka şekilde mi olduğunu bilemiyoruz. Ama gerek medya kısmında, gerek üyeler, taraftarlar arasında, Beşiktaş Camiası’nda olup da kulüple ile yakından ilgili olup da bunları bilmeyen kişi yok. Ve bu kişiler de birbirlerine öyle bir denge kurmuşlar ki birileri onları gönderemiyor “şunu yaparız” diyor. Ötekiler de onları istediği gibi çalıştırıyor. Ancak işittiğimize göre, televizyonun gücünü aşacak noktalara varan bir ücret ödemeleri söz konusu. Yani çalışanlarına, yok “danışmandı, bilmem neydi” diye… Yani üzüntüyle duyduğumuz, duyduğumuzda da rahatsız olduğumuz konular, bu iki grup arasında cereyan ediyor. Yine işittiğimiz kadarıyla, bu görüntüleri hasbelkader eline geçen üçüncü kişiler de varmış. Bu üçüncü kişiler, bu görüntüleri alıp, yönetime ihbar etmişler. Yani “bu kişiler böyle böyle yapıyor, görevlerine son verin” diye beyanda bulunmuşlar. Bu işler Beşiktaş Camiası’na yakışmıyor. Bu konuda, Beşiktaş Medyası’nda olan kişilerden bazıları, işittiğimiz kadarıyla, yani bu söylediklerim, tamamen işitmeye dayalı; bu kasetleri dahi yönetime vermişler. Yine işittiğimiz kadarıyla arz ediyorum; yönetimde olan ilgili kişiler, “seni savcılığa veririz, seni şikayet ederiz” diye beyanda bulunmuşlar. Hatta yanılmıyorsam, böyle bir şikayet de vuku bulmuş.
Levent Erdoğan Bülent Yüksel’in sorularını içtenlikle yanıtlarken, olan biteni “siyah-beyazlı camia üzerine sürülmüş kara bir leke” olarak nitelendirdi.
Bir yıldan beri bunlar konuşuluyorken, olan biten bu kadar ayyuka çıkmışken, gereği yapılmamışsa tüm Beşiktaşlılar’ın utanması gerekmiyor mu? Genç bir spiker. BJK TV’nin önünden geçmeye korkar. Sporcu kızım olsa bu beyefendiler varken, Beşiktaş’ta spor yapsın istemem. Aynı fikirde misiniz?
Yüzde yüz aynı fikirdeyim. Biz de üzgünüz. Birçok Beşiktaşlı da bu olanlardan dolayı, en az sizler, bizler kadar üzülüyorlar. Fakat maalesef bu işi yapanlar, tahmin ediyorum; Süleyman Seba’nın cenazesinde, timsah gözyaşlarını bile döktüler. Yönetimdeki değerli arkadaşlarımızın, bu konunun açılması ve Beşiktaş Camiası’nın aklanması için, hadisenin üzerine gitmeleri lazım. Çözemiyorlarsa da istifa etmeleri gerekir. Çünkü bu leke ile ne onlar yaşayabilir, ne de biz…
Bu olay bir yüz karası. Bizim de ortaya çıkıp, bunları yapanları ortaya çıkarmamız gerekiyor. Ben bir hukukçuyum. Dayandığımız delilleri ya da delil benzeri doneleri ister savcılık. Yönetim harekete geçmezse, bunun araştırılması için, gerekli şikayette bulunuruz. Son dönemdeki her Başkanla çalışmış bir kişi olarak, Beşiktaş’a gönül vermiş bir kişi olarak, yetmiş üç yaşındaki bir kişi olarak; Beşiktaşlılar’dan önce, bunun sorumluluğunu, kendime karşı taşıyorum. Beşiktaş’la yatıp, Beşiktaş’la kalkıyoruz. Bu saatten sonra yaşadığımız tek haz, Beşiktaşlı olmanın manevi hazzı. Bu çirkinliğin ortadan kalkması için, gerekeni yapacağımın, bilinmesini isterim. Hukuki şartlar oluştuğunda da gerekli şikayette bulunacağım.”