Yunanistan’ın ikinci büyük kenti, Ege’nin karşı kıyısı Selanik, biz Türkler için yüksek manevi değerler taşıyor.
Deniz mahsulleri ile ünlü, gün batımı ayrı bir keyif olan Selanik, Ege şehirlerimizi anımsatıyor. Ünlü yazar Despina Pandazi, “İstanbul’un kızı, İzmir’in kız kardeşi” diye tanımlıyor Selanik‘i… Yazarın kitabına konu olan Selanik, kordon boyu, eski ve yeni yapıları, saat kulesi ve pek çok özelliğiyle İzmir’e benzer ve Ege’nin karşı yakasından İzmir’e bakar.
Sabah gazetesinden Murat Aybek’in Selanik gezisi için kaleme aladığı yazısı;
Bir liman kenti olan Selanik’i görmek için karayolunu tercih edip İpsala sınır kapısından çıkıyorum. Arabayla Selanik’e gitmek, yol boyunca her iki ülkenin güzelliklerini görmek açısından çok keyifli geliyor. Sınırı geçtikten sonra sırasıyla Dedeağaç, Gümülcine, İskeçe ve Kavala şehirlerinde kısa molalar vererek Selanik’e ulaşıyorum. Yollar gayet düzgün, otoyol şeklinde olduğundan rahat bir yolculuk yapıyorum. Tarihi bir hayli eski, M.Ö. 315 yıllarına dayanan Selanik’in etrafında çok sayıda antik Yunan kenti bulunuyor. Selanik isminin Büyük İskender’in kız kardeşinden geldiğini öğreniyorum. 500 yıla yakın Osmanlı egemenliğinde kalan şehirde Osmanlı kültürünün izlerine hâlâ rastlamak mümkün.
Atatürk’ün doğduğu ev
Selanik’in her zaman bizim için ayrı bir yeri olmuş. Atatürk’ün doğduğu ev, Selanik Türkiye Konsolosluğu ile aynı alanda bulunuyor. Atatürk’ün doğduğu evi ziyaret edebilir, ev hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz.
Bir dönem cami olarak da kullanılmış, Bizans döneminden kalma Aya Dimitri Kilisesi Selanik’te ziyaret edilen tarihi yerlerin başında geliyor. 1988’de UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan kilise, 1917’de büyük bir yangın geçirmiş. 1949 yılında tekrar hizmete geçirilmiş. Kilisenin cami olarak kullanılan zamanlardaki adı Kasımiye Camisi’ymiş.
Şehirdeki bir başka eser ise Osmanlı’dan Yunanlılara geçtikten sonra beyaza boyanan Beyaz Kule. Şehrin simgelerinden biri olarak kabul edilen kule, beyaza boyanmasına rağmen günümüzde tekrar eski rengine dönmüş. Roma, Bizans ve Yunan eserlerini bulabileceğiniz Selanik Arkeoloji Müzesi ise tarihle ilgilenenler, özellikle de heykellere meraklı olanlar için önemli bir müze olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, Kamara (Galerius Kemeri) bu bölgede görülmesi gereken simge yerlerden bir diğeri. Kemer üçüncü yüzyılda, Selanik’i başkent ile taçlandıran Sezar Galerious için yapılmış. Günümüzde hâlâ ayakta kalabilen kemer, şehrin kesişim noktasında bulunduğundan Selanikliler için buluşma noktalarından biri konumunda.
Şehri gezmek için gelenlerin sık uğradıkları diğer bir nokta olan Ana Poli. Türkçe ‘Yukarı Şehir’ anlamına geliyor. Eğer buraya çıkarsanız, Selanik’in kuş bakışı manzarasını izleyebilir, şehrin yapısını daha yakından görme fırsatı bulabilirsiniz. OTE Kulesi ise 1966 yılında inşa edilmiş. 2005 yılında yenilenmeye gidilen 76 metre uzunluğundaki kulede 360 derece dönebilen restoran bulunuyor. Yine Ana Poli tepesi gibi, OTE kulesi de size Selanik’i yüksekten izleme fırsatı sunuyor.
Selanik’te alışveriş yapmak isteyenler için ise Tsimiski Caddesi’ni öneririm. Birçok ünlü markanın satış mağazalarını caddenin etrafında bulabilirsiniz. Selanik’in kordonunda bulunan restoran ve kafelerden denizi seyretmek ayrı bir mutluluk veriyor.
Halkidiki çok yakın
Halkidiki, Selanik’ten yaklaşık 100 km uzaklıkta. 1,5 saat süren bir yolculuk sonrası ulaşabilirsiniz. İlk zamanlarında sadece Selaniklilerin gittiği Halkidiki, Avrupalı turistlerin keşfetmesiyle deniz turizminin en popüler yerlerinden birisi olmuş. Öğrendiğim bilgilere göre, hatırı sayılır sayıda Türk turist de her yaz Halkidiki’ye tatile geliyormuş. Deniz mahsullerinden hoşlananlar sahil kenarında bulunan çok sayıda restoranda yemeklerin tadına bakabilir.
Frappe için
Yunan ve Türk mutfağının benzerlikleri bilinir. Selanik’te Ege mutfağının yanı sıra, Balkan yemeklerinin de tadına bakabilirsiniz. Ayrıca Selanik’e kadar gitmişken, Yunanlıların milli içeceği sayılabilecek frappe’yi de denemelisiniz. Yunanistan’da çok popüler olan bu içecek şöyle hazırlanıyor: Soğuk süt, buz, hazır Nescafe ve şeker karıştırıldıktan sonra çalkalanıyor.