Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü Genel Kurulu için Çin’e giderken Gazete Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya’ya konuştu
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, AB ülkeleri ile Türkiye arasında yaşanan gerilimi tanımlarken söze şu şekilde girdi;
“Ekonomiyi turizm üzerinden bastırmak için algı savaşına girdiler…Ama bu algı savaşını başarmaları zor” diye ekledi, gerekçesini de “Türkiye’de ev alıp yaşamakta olan Alman ve İngiliz ailelere” bağladı.
Krizi aşmak için atılacak adımları sıraladı…
Bütün bu konuşmaları da Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (BMDTÖ) Genel Kurulu için Çin’e giderken 9 saat süren yolculuğumuz sırasında yaptık.
Atatürk Kültür Merkezi’den (AKM) “Haydi Sinemaya” kampanyasına, “Çorbasimidin de verileceği 24 saat açık kütüphane” projesinden sağlık turizmine kadar geniş bir yelpazede konuştuk.
Önce, gezimize konu BMDTÖ’deki yarıştan söz etti.
Bakan Kurtulmuş, Çin’de pandaların vatanı Chengdu’da yardın yapılacak genel kurulunda Türkiye’nin BMDTÖ’nün yönetime girmeye aday olduğunu açıkladı…
Sadece 5 ülkenin desteği kalmış…
Bu aşamada dünyanın en büyük tur operatörü Thomas Cook’un CEO’su ve Berlin’deki büyük tur operatörlerinin yöneticileriyle gerçekleşecek görüşme trafiğinden de söz etti.
Kurtulmuş, her şeye rağmen ilk 6 ayda 540 bin Alman turistin İstanbul’a geldiğini açıkladı.
Gelecek yıldan itibaren 2023 hedefi olan 50 milyon turist ve 50 milyar dolar için kolların sıvanacağını söyledi.
Bu amaçla 2002’de sonlanan koalisyonda Turizm Bakanı olan merhum Mustafa Taşar’dan bu yana yapılmayan Turizm Şürası’nın 1-3 Kasım’da yeniden toplanacağını bildirdi.
Şüranın hedefinde, sağlık ve yayla turizmi başta olmak üzere yeni turizm destinasyonlarının yaratılması var.
Bir de 2020 Kış Olimpiyatları’nın Erzurum ve Kars’ta gerçekleşmesi için girişimde bulunmak.
Bakan, “Kültür ve turizmin, siyaset alanında daha kapsayıcı bir önceliği olacak” deyip ekledi:
“Türkiye düşmanlığını giderecek, Türkiye’nin elinde olan yumuşak gücüne ihtiyaç var.”
“Türkiye’nin iki asırlık meselesi” dediği iki konuda mesafe alınması gerektiğini de söyledi.
Bunları, “Milli bağımsızlığını sağlamak için milli kültürün oluşması ve ekonomi ile teknolojide ilerleme” diye sıraladı.
Batı hayranlığının köklerden uzaklaşmayı beraberinde getirdiğini ifade etti.
“Bize ait değerlerin yeniden üretileceği bir yapıya gelmeliyiz” dedi.
Örnek olarak Kütahya’da düzenlenen “senfonik türküler” konserini gösterdi.
Yeni milli kütüphaneye ihtiyaç olduğunu anlatırken bir yenilikten söz etti:
“Kütüphanelerimizi 24 saat açık olan, gece de çalışan, bu arada bir çorba-simit de sunan, yaşayan yapıya dönüştüreceğiz…”
Atatürk Kültür Merkezi’yle ilgili sürecin de sonuna gelindiğini şu sözlerle açıkladı:
“AKM’de bütün ilgili kişilerin ve kurumların görüşü alındı, bina ve mimari değeriyle önemli bir noktaya gelindi, 2 ay içinde proje ortaya çıkar.”
Yeni kampanyalarını da açıkladı; 29 Eylül itibarıyla 5 ile 7. sınıf arasındaki öğrencileri kapsayacak, “Sinemaya Gitmeyen Öğrenci Kalmasın” kampanyası başlatacaklarını bildirdi.
Kaynak; 1