Kapadokya’ya dünyanın ilk doğal yer altı müzesi yapılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yer altına tüf kayalar oyularak yaptırılan ve üzerinde endemik bitki yetişen “Kapadokya Müzesi”nde çalışmalar hızla devam ediyor.
Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesi, dünyada bir benzeri daha olmayan kayadan oyma doğal yer altı müzesine kavuşuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yer altına tüf kayalar oyularak yaptırılan ve üzerinde endemik bitki yetişen “Kapadokya Müzesi”nde çalışmalar hızla devam ediyor.
Kapadokya’ya dünyanın ilk doğal yer altı müzesi yapılıyor
Avanos yakınlarında, peribacaları arasında hizmet sunacak “Kapadokya Müzesi” milyonlarca yıl önce Erciyes, Hasan Dağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lavların oluşturduğu tüf kaya zemin oyularak yapılıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ihale etmesinden sonra bu yılın ocak ayında çalışmaların başlandığı müze, etnografik ve tematik eserlerin teşhiri ile ziyaretçilerine yer altındaki doğal ortamda görsel şölen sunarak Anadolu’nun geçmişine ışık tutacak.
Endemik bitkilerin yetişeceği doğal ortama sahip ilk doğal yer altı müzesi, 50 bin metrekare açık alan, 7 bin metrekare kapalı alana sahip olacak.
1500 metrekare büyüklüğünde teşhir alanının yanı sıra çok amaçlı konferans salonu, belgesel izleme odalarının da bulunacağı Kapadokya’daki dünyanın ilk doğal yer altı müzesinde çocuklar için de oyun atölyeleri ve araştırma merkezi inşa ediliyor.
Kapadokya’da yapılan müze, Göreme Açık Hava Müzesi, Paşabağı, Zelve Ören Yeri, Uçhisar Kalesi gibi bölgenin turistler tarafından en çok ziyaret edilen merkezlerine araçla yaklaşık 15 dakikalık mesafede yer almakta.
Nevşehir Müze Müdürü ve Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri (EMYA) Türkiye Temsilcisi Murat Gülyaz, müzenin, doğal yapısı, peribacaları ile kaplı vadileri, yer altı şehirleri, kültürel ve dini mirasları ile doğa ve kültür turizminde önemli bir potansiyele sahip Kapadokya’ya daha fazla değer katacağını söyledi.
“Doğal yapısı nedeniyle dünyadaki tek örnek”
Müzenin kayaların oyulması şeklinde yapıldığını ifade eden Murat Gülyaz, Türkiye’nin en prestijli, dünyanın ise sayılı müzeleri arasında yer alacağına inandığını belirtti.
İnşaatın tamamlanmasıyla müzenin Kapadokya’ya ayrı bir değer katacağını söyleyen Gülyaz, “2019 Temmuz ayında ziyarete açılmasını hedefliyoruz. Kapadokya Müzesi yerin altında bulunan, yüzde yüz doğal bir yapı olduğu için dünyadaki en önemli müzeler arasında yer alacak. Çünkü bu müzenin bir ikincisi inşa edilmedi.” şeklinde konuştu.
İçinde, milyonlarca yıl öncesine ait fosiller ile çeşitli dönemlere ait arkeolojik ve tematik bölümlerin olacağını söyleyen Murat Gülyaz, müzenin ayrıca, bölgeye özgü kaya yapısı nedeniyle ortam ısısını hapsetme özelliğine sahip olacağını, yaz aylarında serinletmek, kış aylarında da ısıtmak için bir enerji sarf edilmesine gerek olmadığını belirtti.
Müzenin en prestijli müzelere arasında yer alacağını belirten Gülyaz, “Tamamen doğayla barışık bir ekomüze, çatısında endemik bitki yetişiyor, içinde demir çimento kullanılmadı, tamamen doğal bir yapıdan ibaret, dünyadaki tek örnek.
Tüf kayadan oyma yapısı nedeniyle, hem yaz hem de kışın hiçbir enerji sarf etmeden iç sıcaklığı 21 derece olacak. Müzede, ‘mezarların sakinleri’ bölümü olacak. Tarih öncesi çağlardan başlayıp, Osmanlı son dönemine kadar ölü defin ritüelleri, arkeolojik bulgular ve tematik sunumlar eşliğinde sergilenecek. Tabiat tarihi bölümünde 12 milyon yıl öncesine ait fosillerin yanı sıra inançlar ve Kapadokya özel bölümü bulunacak.” dedi.
“Çocuklara doğa ve arkeolojiyi sevdireceğiz”
Çocukların öncelikleri olacağını ve müzeden çok büyük keyif alacaklarını belirten Murat Gülyaz, “Çocuklara doğa ve arkeolojiyi sevdireceğiz. Müzenin en önemli taraflarından birisi de çatısında doğal ortamda endemik bitkilerin bulunması, bu yönüyle de önemli bir ekomüze statüsünde olacaktır.” ifadesini kullandı.
EMYA Türkiye Temsilcisi olması nedeniyle her yıl dünyanın çeşitli yerlerindeki müzeleri ziyaret ederek incelediklerini belirten Murat Gülyaz, Kapadokya Müzesi’nin bir örneği ile karşılaşmadığını dile getirdi.