Maldivler, COVID-19’un turizm sektörünü vurmasının ardından açık sınır politikasıyla durumu lehine çevirmeye çalışıyor. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nin güvenli varış noktası olarak tanımladığı Maldivler Temmuz ayından itibaren binlerce turisti ağırladı.
Bu yılın başlarında aylarca süren karantinalardan yavaş yavaş çıkmaya başlasalar bile, birçok ülke sınır kısıtlamalarını yürürlükte tutmayı tercih ediyor.
Tayland ve Avustralya sınırlarının yıl sonuna kadar kapalı kalabileceğini duyururken Çin, tüm yabancı girişleri ve neredeyse tüm çıkışları yasaklayarak sıkı kontroller koydu.
Göz Atın: Maldivler Turları
Ancak küçük bir ülke farklı bir yol izlemeye karar verdi.
15 Temmuz’da Hint Okyanusu’ndaki takımadalar ülkesi Maldivler sınırlarını herkese açtı.
Turizme bağımlı ada ülkesi, ziyaretçilerin giriş için negatif koronavirüs testine ihtiyaç duymayacağını ve herhangi bir karantina önlemine tabi olmayacağını açıkladı. Ağustos ortasında Maldivler turizm bakanı olarak atanan Abdullah Mausoom, Maldivlerin turizme ihtiyacı olduğunu belirterek “Turizm durduğunda her şey durur. Güvenli bir şekilde devam etmekten başka seçeneğimiz yok” ifadelerini kullandı.
Cennet Balayı Ülkesi Maldivler
El değmemiş plajları ve turkuaz sularıyla ünlü Maldivler’in 1.192 mercan adası, ekvator boyunca halka benzeri zincirler halinde dağılmış durumda. Ülkenin turizm sektörünün bel kemiğini oluşturan 156 lüks tatil köyü kendilerine özel adalarda yer alıyor.
Bakan Mausoom: Coğrafyamız Avantaj, Daha Güvenli Bir Yer Yok
Mausoom’a göre bu ayrıcalık, büyük bir avantaj oluşturuyor. Maldivler olarak tüm turistlerin güvenliğini sağlayabileceklerinden emin olduklarını dile getiren Mausoom “Çünkü coğrafyamız bunu kolaylaştırıyor. Havaalanına iniyorsunuz ve özel tatil yeriniz için özel ulaşım araçlarıyla alınarak otelinize götürülüyorsunuz. Çok güvenli bir konaklamanın ve tatilin keyfini çıkaracaksınız. Daha güvenli bir yer yok” diye konuştu.
Koronavirüs salgını sürecinde yeni yatırımlar yapan ülke test merkezlerini büyüttü, yeni yoğun bakım ünitelerini hizmete hazır hale getirdi.
Tatil köyleri de benzeri görülmemiş güvenlik ve hijyen önlemleri aldı. Hatta bazıları varışta misafirleri için PCR testleri yaptı. Ağustos ayında ise hükümet, tüm turistlerin son 72 saat içinde yapılmış negatif koronavirüs testi vermelerini zorunlu kıldı.
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi: Maldivler Güvenli
15 Eylül’de, Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi, şu ana kadar 10 binden fazla vaka kaydedilen ancak vefat sayısı 34’te kalan 450 bin nüfuslu Maldivler’i güvenli varış noktası olarak onayladı.
Ülkeye girişlerinden önce test yaptırmak zorunda olan konuklarına bir test daha yapan Baa Atoll’deki Amillafushi’nin müdürü Jason Kruse, “Tesisimizi COVID’den arındırmak için mümkün olan her şeyi yapıyoruz. Konuklarımız ikinci testte negatif sonuç alır almaz adanın etrafında maskesiz dolaşabilirler” diyor.
Göz Atın: Maldivler Turları
Summer Island tatil köyü müdürü Mariya Shareef ise “Önlemlerimizin operasyonlarımız ve misafir deneyimimiz üzerinde etkisi var. Örneğin, sosyal mesafe önlemleri nedeniyle tesisimizde istediğimiz kadar misafir ağırlayamıyoruz. Grup eğlencelerini ve gezileri sonlandırdık ve bunun yerine gruplardan kaçınmak için özel etkinlikler ve geziler sunuyoruz. Daha az kişiyle daha özel deneyim anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
Turist Sayısı 20 Bine Yaklaştı, THY Maldivler Seferleri de Başladı
Ülkenin açıkladığı resmi rakamlara göre 15 Temmuz’dan beri Maldivler’i 18 bin 596 yabancı turist ziyaret etti. Salgın öncesi aylık 140 bin kişi ağırlayan Maldivler bu sayının epey altında kalsa da tüm dünyada yaşananlar göz önüne alındığında bunu başarı olarak görüyor.
Mausoom’a göre mesele, Maldivler ticarete açık olmasına rağmen, dünyadaki birçok hükümetin vatandaşlarının seyahat etmesine izin verme konusunda isteksiz kalması. Gelişlerin artması için daha fazla havayolunun seferlere başlamasına ihtiyaç duyduklarını ifade eden Bakan Mausoom, “Emirates, Qatar Airways, Etihad, Aeroflot, Sri Lankan ve Türk Hava Yolları haftalık tarifeli uçuşlara başladı. Ancak geri dönüşte zorunlu karantinalar gibi kısıtlamalar ve Avrupa da dahil olmak üzere büyük kaynak pazarlarındaki ciddi ekonomik gerilemeler nedeniyle talep düşük kaldı” dedi.
Mausoom, “Gelişlerin kademeli olarak artmasını bekliyoruz ve 2021’in kutlanacak bir yıl olacağından eminiz” diyerek sözlerini sonlandırdı.