Turizm emekçisi ve ülkenin emeğini sömürüp sürekli “cost to cost” veya eksi fiyat vermenin uzun vadede karanlık ve bir çıkmaz tünel olduğunu ifade eden Tansu Demir, “Emekçilerin gelir durumlarını iyileştirip, sektörü eğitimli ve kaliteli gençlerin tercih edeceği gözde bir sektör haline getirilmesi gerekiyor. 2022 yılına damga vuran iki önemli olay Türkiye ekonomisinde yaşanan enflasyon girdabı ve Ukrayna – Rusya Savaşı” dedi.
Demir, güçlü bir ekonominin adil ve güçlü hukuk düzeninde gelişeceğini belirterek şöyle devam etti:
“Turizmin ve turizm yatırımının en önemli başka bir olmazsa olmazı güvenlik, ferdi özgürlükler ve genel kapsamda demokrasidir. 2023 yılının dönüm noktası Cumhurbaşkanlığı Seçimleri. Turizmciler olarak siyasetçilerden tek beklentilerinin demokratik istikrar.
2022 yılını ve bu dönemin bağlantılı sürecini bir acenteci gözüyle değerlendirmek belki diğer sektör paydaşlarımıza göre daha nesnel olacaktır. Çünkü diğer meslek paydaşlarımız, bulunduğu nokta üzerinden sektöre bakmaktadır. Oysa biz, turizm ve seyahat acenteleri ülkemizin tanıtım ve pazarlama faaliyetlerini aktif olarak sürdürüyoruz. Dış ilişkilerimiz nedeniyle, ülkenin pazarlama ve tanıtım etkileri, geri dönüş verileri ilk bizde toplanıyor. Sektör paydaşlarımıza bunlar bizden daha sonra yansıyor. Bizim şirketimiz VY Global Travel, Latin Amerika ve İtalya pazarında tur operatörü olarak faaliyet göstermektedir. Grup şirketlerimiz içinde Rus ve Orta Asya Cumhuriyetleri’nde önemli volümde faaliyetlerimiz bulunmaktadır.”
Covid 19 Travması
Sektör için “travma” olarak nitelendirdiği Covid-19 salgını nedeniyle 2020 ve 2021 yıllarının küresel düzeyde turizmde en kötü yıllar olduğunu hatırlatan Demir, “Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), 2020 küresel turizm raporunda Covid-19 salgınının yol açtığı seyahat kısıtlamalarının etkisiyle turizm sektörünün 1.3 trilyon dolar ciro kaybı yaşadığını duyurmuştur. 2020’yi küresel turizm tarihinin rekor seviyede en kötü yılı olarak tanımlayan örgüt, pandemi etkisiyle uluslararası uçuşların yüzde 75 oranında azaldığını ve sektörde dünya çapında 120 milyon istihdamın işsiz kaldığını veya sıkıntı yaşamış olduğunu açıklamıştır” ifadelerini kullandı.
Seyahat Patlamasını Bekliyorduk
Tansu Demir, pandemi nedeniyle yaklaşık 2 yıl evlerinde kapanan insanların salgın sonrası seyahat hareketinin bir anlamda patlayacağını şirketler grubu olarak da öngörmüş ve hazırlıklarını buna göre yaptıklarını söyleyerek “Gerçekten insanlar, 2022 yılında büyük bir artışla turizm ve seyahat hareketinde bulunmuş bu da uluslararası turizm cirosunun 2019 yılının da ötesinde bir artışa neden olmuştur. Ülkemiz, 2021 yılında 26 milyon, 2022 yılında ise Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 40 milyon turist ağırlamıştır. Bu turizm hareketi, aynı zamanda rakiplerimizin oluşturduğu tüm Akdeniz çanağında görülmüştür. Yani sırf bize özgü bir artış olarak düşünülmemelidir.” uyarısında bulundu.
Demir’in açıklamaları şöyle devam etti:
“2022 gibi turizm açısından çok başarılı bir yıl geçirmiş olmak bize rehavet vermek yerine, büyük kredi borcu bulanan sektörümüzün kırılgan durumda olduğunu unutmadan, öz disiplinle çalışmayı gerektirmektedir. Önemli olan bu başarıyı sürekli kılmak, servis ve hizmet kalitemizi korumaktır.
Hedefimiz, ülkemizi ucuz iş gücü olan, servis sektörü ağırlıklı, düşük fiyatlı bir turizm destinasyonu olarak pazarlamak yerine, daha kaliteli hizmet veren, yüksek fiyatlı bir turizm destinasyonuna çevirmek olmalıdır.
Aslında bu görüş yıllardır klasik olarak, hem özel sektör hem devlet bürokrasisince ısrarla dile getirilen, sayısız toplantı ve akademik raporlara girmiş olmakla birlikte, belki biraz biz acentelerin kötü bir alışkanlığı, rahata kaçan bir pazarlama eksikliğimiz olarak, yabancı tur operatörlerine ucuz fiyatlı ürün satmak, yüksek ama kaliteli bir ürün satmanın, rekabet koşulları içinde ikna etmenin pazarlama zorluğundan kaçınıyor olmamızdan kaynaklanıyor olabilir.
2022 yılı bize gösterdi ki; sektörümüz genel olarak eğitimli, kaliteli personel ve yaygın dillerde rehberlik hizmetinde zayıf kalmıştır.
Genel turizm stratejimiz, halen ve maalesef yukarda belirttiğimiz gibi maaliyet altı (-) eksi fiyatlarla büyük volüm ve ciro yapmak üzerinedir. Sektörümüzde, döviz makasına güvenip 3-5 sene büyük volüm yapmış, sonra da batıp gitmiş çok tur operatörü görmüştür.
Önemli olan volüm ve ciro değil, daha rasyonel politikalarla Güney Avrupa ülkeleri gibi, destinasyon pazarlaması ağırlıklı, her bölgenin kendine özgü değerlerini en etkili şekilde doğru reklam stratejileri ile turizm tüketicisine sunmaktır.
Yoksa ülkenin ve turizm emekçisinin emeğini sömürüp, sürekli ekstra satış merkezli “cost to cost” veya eksi fiyat vermek uzun vadede karanlık ve bir çıkmaz tüneldir. Halbuki turizm emekçisinin gelir durumlarını iyileştirip, sektörü eğitimli ve kaliteli gençlerin tercih edeceği gözde bir sektör yapmamız gerekir.”
Turizm’de 2023 Öngörüleri
“2023 yılı sektörümüz için güzel ve yoğun bir yıl olarak görülmektedir. Uçak koltuğu ve otel müsaitlik durumları şimdiden dolmuş durumdadır.
Bizim düşüncemiz normal koşullar altında en az 2022 yılı verileri yakalanacaktır.
Barış ve güvenlik ortamı korunduğu sürece bu verilerin değişmeyeceği hatta 50 milyon turist barajına varılacağı öngörülebilir. Tansu Demir: Sektörümüzün siyasetten
Yalnız, 2023’ün en önemli dönüm noktası sanırım genel seçimler olacaktır. Sektörümüzün ortak politik tavrı olmasa da ilkesel olarak ekonominin güçlenmesi açısından birebir paralel ve önemli olan hukuk sisteminin evrensel ölçülerde adil ve sağlıklı yapılandırılması gerekmektedir.
Güçlü bir ekonomi, ancak adil ve güçlü bir hukuk düzeninde gelişir.
Turizmin ve turizm yatırımının en önemli başka bir olmazsa olmazı güvenlik, ferdi özgürlükler ve genel kapsamda demokrasidir.
Güvenliği, özgürlüğü olmayan ülkelerin, istatistiklerini incelerseniz parabol eğrisinin her dönem aşağı doğru gittiğini görürsünüz.
Sektörümüzün, siyasetten tek beklentisi demokratik istikrardır.
Dilerim 2023 yılı, tüm dünya insanlarına, ülkemize, sektörümüze barış, huzur, esenlik getirsin.
Tüm meslektaşlarımın ve tüm turizm emekçilerinin yeni yılını kutlar en kalbi duygularımla selamlarım.”