Dün de çoğunu tanıdığım, bildiğim bu arkadaşlar (sayılarını söyleyemem) Türkiye’nin farklı bölgelerinden, farklı konularla uğraşan meslektaşlarımla 3 saati aşkın güzel bir toplantı yaptık.
Baştan söyleyeyim, ben merhaba, selamun aleyküm dışında pek bir şey söylemedim, her biri öyle heyecanlı, öyle hazırlanmışlar ki,söyleyecek bir şey bırakmadılar bana.
Sorular, sorular yanıt arayan sorularla geçti bütün gece.
Dini bütün kardeşlerimizin kurmayı düşündüğü birlik için çalışanlar, içlerinden en çalışkanları gibi geldi bana, ‘’Biz istedik zaten ayrılmayı, kimse kendi kendine gelin güvey olmasın! ‘’ dedi adlarına söz söyleyen nur yüzlü arkadaşımız. ’’Yalnız bir sorun var, onu halletmeye bakıyoruz, çözeceğiz inşallah!’’ dedi.
Yeni birliğin yönetimini nasıl belirleyeceğiz, konuya hakim, üyeye de hakim 6 farklı cemaat, pardon grup var, hepsi yönetimde yer almak istiyor ancak bunu seçimle değil, oturup istişare ederek baştan belirleyip, kimlerim yönetimde yer alacağını bilelim! diye konuşana, oradakilerden bazısı burun kıvırıp, o halde biz de girmeyiz birliğe diyerek zoom toplantısından kalkmak istedi.
Biz olmazsak, bizim gibi iki cemaat, ayy pardon grup! acentacı arkadaşlarımız var, onlar da katılmazsa 1000 sayısını tutturamazsınız, onu bilin diye konuşup, şunu ilave etti. Kudüs’e kültür turu yapan 50 acentayı da içimize alırsak biz de kendi Hac-Umre birliğini kurarız, illaki bir tane olacak diye kural da koymamışlar!, dedi ve rahatça arkasına yaslandı.
Güney-Doğu bölgesi acentaları diğer kalabalık bir gruptu. Daha şimdiden ‘’ Biz kimlerle işbirliği yapıp seçimde yönetimi alırız! hesabını yapmış.
Sayı dert değil, 2000’i de bulup belki ‘’Doğu’’ ve yanına da ‘’Güneydoğu ‘’isimli birlikleri kurarız. Yok öyle ‘’Botan’’ filan demeyiz, günü gelince deriz de, şimdiden başımıza iş almayalım diye böyle davranmayı kararlaştırmışlar.
Karadeniz bölgesini Trabzon’daki acentalar çekiyor.
‘’Bizim burada iş yapan, Arap turist getiren acentalar, buradaki acentalarla işbirliği yapmak zorunda olmalı, yoksa geçit de vermeyiz, araç da vermeyiz, otellerle konuşur bizi devre dışı bırakacaklara Birlik olarak tavrımızı koyarız!’’ diyen Sürmeneli hemşerumuzu zor sakinleştirdi diğer katılımcılar. ‘’Sayu yetmezse, her yerde hemşerumuz var daa, onları da katar, sayıyı dutdururuz, bize her yer Trabzon!!! dediğinde Of’li onu başıyla dastik! etti.(duyduğum gibi yazdım, kelime,imla hatası sanmayın)
Sonra döndü Hac umre turizmi yapacaklara, ‘’Ula içinuzden 100 acenta ayrılıp sayu binin altına inince ne etcenüz?! diye sordu. Kimse cevap veremedi. ‘’Dağılacak musunuz, söle da!’’ diye de ekledi.
Akdeniz bölgesindekiler de iyi hazırlanmışlar.
’’Adımız Likya- Pamfilya birliği olacak, en az 5000 üyemiz olacak, Amerika Birleşik devletlerine model olmuş federe devlet modelini Likyalı atalarımızdan aldık, onlardan da iyi yaparız biz bu işi’’dedi. Ama o bölgenin bir başka temsilcisi,‘’ O kadar kalabalığa gerek yok, Alanya başlı başına bir şehir, ama hala ilçe, bari Birliğimizi burada kuralım ,bizim partidekilere söyler, il olmasını da bu yolla sağlamış oluruz’’ deyince 5000 değil, 2000 olsak da olur ‘’bene farketmez!’’ dedi ilk konuşan Toros – Mavi Akdeniz yanığı yüzlü temsilci.
Of’li ‘’Ula neresi bu Pamfilya-Likya deduğunuz yer, ha bi gösterin şunu haritada da!, Valusi kimdir, sınırı neresidur?’’ deyince herkes birbirinin yüzüne baktı,herkes susuverdi.
Egedekiler belki de en hazırlıklı gelenlerdi.Adı ilginç,”EFEsus!”,
Hem içinde Ege’nin Efesi var, hem de Efes antik kenti var. Bizi dünya tanıyor, kim tanımayacak ki? Efelenip,’’tanımayanın alnını karışlarım!’’ diverdi! sözcüleri.
Daha çok örnek var da, uzatmayayım, En sonunda birisi çıktı,
’’Yahu acentacılar, biz koca uzun bir katardık, daha hızlı nasıl gideriz, nasıl ekmeği büyütüp, üleşiriz, daha çok kazanmak için ne yapmalıyız derken bir de baktık ki bu uzun Türsab katarı 3-5 vagonu bir araya getirenlere dağıtılıp küçültülmekle kalmayacak, işlevsizleştirilecek, hatta üye sayısı 1000’in altına düştüğünde kapatılacak duruma düşecek, üyelik mecburdu ,değildi tartışmaları sonucu amip bölünmesi yaşanacak, ancak sorunlar ortak, önüne gelene acenta açma izni kolaylaştırılıp veriliyor, ekmek büyümüyor, yiyenler çoğalıyor, pay azalıyor, ayakta kalmak için her türlü numara çevriliyor, bir böyle parçalandıkça sorunlarımız çözülmüş mü olacak!’’ dedi. Bence adam haklıyıdı
Bir gün gelecek, dertleri aynı olanlar birleşmenin, birlik oluşturmanın yollarını aramaya başlayacak gibi görünüyor.
Kırk dereden su getiren, ne içtiğini bilemediklerimin bu gün yazdıklarını yarın unutacak olanlara zaten laf etmem.
“Kervan yolda düzülmesin, ne karar alınacaksa, o karardan etkilenenlere danışılsın, asıl sorun Seyahat acentalarının Birliğinin de ötesinde turizmin devlet katında yeniden yapılandırılması ve işlevleştirilip bölgesel, yerel birliklerin hayata geçirilmesini sağlayacak yasanın hazırlanması ve tartışılmasıdır”dedi iclerinden en bilge görüneni!
En çok canımı sıkan soruyu tekrar yazayım.1000 acenta sayısı iki ay sonra 999 a düşerse, birlik ne olacak?
Şeytanın Avukatları grubu canımı sıktı işin doğrusu, bir daha katılmayacağım zoom’larına. Asil sorulması gereken soruları soramayanlar bu gibi şeylerle vakit öldürüyorlar.
İmparatorluğu yıkalım, Beylikler dönemi başlasın!
Deniz Tüfekçi