Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Birileri de Türkiye’yi play-off’tan aşağıya atmak istiyor, bir alt kümeye atmak istiyor. Onlar bizi aşağıya itmeye çalışıyorlar, küme düşürmeye çalışıyorlar, biz süper lige çıkacağız”
Bakan Kurtulmuş; “Turizmde Play Off’dan bir üst lige çıkacağız”
Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Türkiye’nin şu anda play-off’ta oynadığını belirterek, “Birileri de Türkiye’yi play-off’tan aşağıya atıp bir alt kümeye atmak istiyor. Onlar bizi aşağıya itmeye çalışıyorlar, küme düşürmeye çalışıyorlar, biz süper lige çıkacağız. Bir taraftan terör ve diğer algı operasyonlarıyla bu mücadeleyi sürdüreceğiz ama diğer taraftan da her alanda, savunma sanayisinden turizme kadar, kültüre kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. Kurtulmuş, PYD’nin isim değiştirme tavrı ile ilgili olarak ABD’nin tavrına da “Allah aşkına, ne biçim müttefiklik bu? Kimi kandırıyorsunuz? Niye kandırıyorsunuz? Bu kabul edilemez” tepkisi gösterdi.
– Yeni hedefler ve yeni projeleriniz…
Biz tabii her alanda önümüze büyük hedefler koymak zorundayız. Türkiye artık sadece günü kurtaran politikalarla yürüyemez. Son 10-15 yılda büyük bir başarı kazandık ama henüz dünyanın süper liginde değiliz yani 10 büyük ekonomisinden birisi değiliz, şu anda play-off oynuyoruz. Birileri de Türkiye’yi play-off’tan aşağıya atmak istiyor, bir alt kümeye atmak istiyor. Onlar bizi aşağıya itmeye çalışıyorlar, küme düşürmeye çalışıyorlar, biz süper lige çıkacağız. Bir taraftan Türkiye’ye karşı bu işlerle, terör ve diğer algı operasyonlarıyla bu mücadeleyi sürdüreceğiz ama diğer taraftan da her alanda, savunma sanayisinden turizme kadar, kültüre kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu çerçevede önümüze büyük hedefler koymamız lazım. Türkiye 2023’te 50 milyon turist 50 milyar dolar turizm geliri hedefini yakalamak durumundadır. Hedeflerimizi büyük koyarsak daha hızlı koşacağımızı düşünüyorum. Aynı şekilde kültür alanında da atılımlar yapmamız lazım. İslam kültür ve medeniyetini bütün dünyaya tanıtacak büyük bir kültürel atağa da kalkmak mecburiyetindeyiz. İslam karşıtlığı yani İslamofobi diyorlar ya bunu düzeltmek lazım. Dünyadaki İslam karşıtlığı üretilmiş bir korkudur yani kasıtlı olarak bir takım çevrelerin ürettiği bir korkudur. İslam dünyasının baskılardan kurtulması hem de bütün dünyaya Müslümanlığın doğru tanıtılması için, İslam medeniyetinin doğru tanıtılması için gayret sarf edeceğiz.
– Turizmde hedefler nasıl?
Turizm sektörü Türkiye’nin gayrisafi milli hasılasının yüzde 12’sini oluşturuyor ve istihdamın yüzde 8.2’sini oluşturuyor, ekonominin önemli alanlarından birisi ve çok şükür, son yıllarda çok büyük bir gelişme kaydetti. Ama, maalesef, bölgemizde bu terörden ortaya çıkan birtakım algılar, özellikle Avrupa’da bazı ülkelerde yabancı düşmanlığı, İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı şekline dönen bu politik gelişmeler, Rus uçağının düşürülmesiyle birlikte ortaya çıkan gerilim, Almanya’yla yaşanan kriz… Bütün bunları üst üste koyduğumuzda, 2015 ile 2016 arasındaki süreçte ciddi şekilde turizmde maalesef bir kayba uğradık. Şöyle söyleyebiliriz toplam bir rakam olarak: 11 milyon turist kaybettik, 12 milyar dolar da turizm geliri kaybettik. Ama çok şükür bu sene içinde bunların aşılmaya başlanmasıyla birlikte geçen yılın mayıs ayı ile bu yılın mayıs ayını kıyasladığımızda yüzde 16’lık bir iyileşmenin olduğunu görüyoruz. Sadece Antalya’da ilk altı aylık süre içerisinde yüzde 60 turiste bir artış var. Bunlar güzel işaretler. Bu, şunu gösteriyor: Türkiye’de turizm sektörünün dayanıklılığını gösteriyor. Ayrıca turizmde ürün ve pazar çeşitlemesine gideceğiz.
– OHAL’in turizme etkisi…
Türkiye terörle mücadele ediyor. Türkiye’nin bir olağanüstü hal uygulamasına ihtiyacı vardı ve bu uygulanmaya devam ediliyor. Bu uygulama sırasında sivil vatandaşa hiçbir zarar gelmediği gibi aslında Türkiye’deki olağanüstü hal uygulamaları turistler açısından da çok fazla görünür değil. Türkiye’nin bütün şehirleri, Antalya’sı, İstanbul’u, İzmir’i, Bodrum’u en az Paris kadar, Londra kadar, Brüksel kadar, Berlin kadar güvenlidir. Bu bir algı operasyonu. ‘Aman Türkiye’ye gitmeyin’ diye şimdi biliyorsunuz Avrupa’da, özellikle Almanya’da hava limanlarında birtakım posterler açılıyor, oralarda imza kampanyaları düzenleniyor. Bu, son derece büyük bir haksızlıktır, Alman siyasetçiler ne derse desin Alman turistler yıllardır geliyor, son derece memnunlar. Dolayısıyla bu düşmanca sözlerin pratikte hiçbir kıymeti harbiyesi yok.
Güzellikler perişan
– Turizm alanlarındaki imar sorunu, kıyı bölgelerimizdeki betonlaşmayla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Hem kıyı bölgelerinde hem mesela yaylalarda bu fevkalade ciddi bir sorundur. Böyle hesapsız kitapsız, plansız yapılaşmaların sonucu, dünyanın en güzel coğrafyasına sahip olan bu ülkenin çok önemli turistik yerlerini perişan etmişiz. Özellikle sit alanlarındaki yapılaşmaların ve imarsız yapılaşmaların gözden geçirilmesi gerekiyor. Kıyılar, yaylalar, doğal güzellikler kimsenin babasının malı değil, buralar milletin ortak yerleridir.
– Almanya ile yaşananlar Alman turistleri etkiler mi?
Almanya’da bazı siyasetçiler Türkiye düşmanlığı üzerinden kendi iç politikalarındaki yükselen ırkçılığa karşı kendilerini korumak için bir şeyler söylüyorlar ama ortada da bir realite var. Bu yıl içinde 863 bin Alman turist Türkiye’ye gelmiş, gelmeye devam ediyor. Çünkü turizmin siyasetin dışında bir dili var, bir gerçekliği var. Dolayısıyla, biz yeni dönemde hem Almanları, İngilizleri, Avrupalıları, Rusları tekrar buraya kazanmanın çalışması içindeyiz hem de aynı zamanda, mesela Çinliler gibi, Hindistanlılar gibi Uzakdoğu ve Asya’daki çok büyük pazarların Türkiye’ye yönelmesi için atak yapacağız.
‘Eserlerin peşinde hafiye gibiyiz’
– Kaçırılan birçok tarihi eserimiz var. Bunlarla ilgili neler yapılacak?
Türkiye’nin çok sayıda yurt dışına kaçırılmış eseri var. Yıllardır Türkiye’nin kültür alanındaki en önemli mücadelelerinden birisi budur. Tabiri caizse bir hafiye gibi eserlerinin peşinden koşarak Türkiye bunları takip ediyor ve uluslararası alandaki hukuki bütün mekanizmaları da çalıştırarak bunları kazanmaya gayret ediyor. En son bildiğim kadarıyla Topkapı Sarayı’ndaki destimal töreni sırasında, en son İngiltere’deki bir müzayededen satın alınarak getirilen buradan kaçırılmış bir eser Topkapı Sarayı’na kazandırıldı.
Kaynak; 1