İlk yerleşimlerin milattan önce 5. yüzyıla uzandığı Timbuktu, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan en özel tarihi kentlerden biri. Sahra Çölü’nde, kum tepeleri arasında kurulu olan ve bir zamanlar sadece Afrika’nın değil tüm dünyanın en görkemli kentlerinden biri olarak gıpta edilen Timbuktu, dünyanın gelmiş geçmiş en zengin adamı olarak kabul edilen Mansa 1. Musa’nın hüküm sürdüğü Mali İmparatorluğu’nun başkentiydi. Günümüzde de Mali’nin en önemli şehirlerinden biri olan Timbuktu’ya yakından bakalım.
Hazırlayan: İhsan Dindar
Timbuktu, geçmişi 2500 yıl öncesine uzanan tarihi bir kent. İlk yerleşim izlerine milattan önce 5. yüzyılda rastlanan Timbuktu, zaman içinde Afrika kıtasının en önemli kentlerinden biri haline geldi.
Kent nüfusunun yaklaşık 55 bin olduğu düşünülecek olursa bu rakam oldukça iyi bir sayı. Dünyadaki pek çok şehir bu rakamlara ulaşamamakta.
16.-17. yüzyıllarda altın çağını yaşayan Timbuktu, Fransız işgaliyle birlikte o eski parlak günlerinin uzaklaştı. Zenginliğini kaybetmeye başladı.
Yağmurla yeteri kadar beslenemeyen Timbuktu, tarımsal üretimini 15 kilometre yakınında bulunan Nijer nehrinin suyuyla sağlamakta.
Songhay (Mali) İmparatorluğu mirasını günümüzde de yaşatan kent bu nedenle 1988 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde.
Dünyanın Yeni Yedi Harikası oylamasında da finale kalmayı başaran Mali’nin masalsı kenti Timbuktu, oylamada bu unvanı kazanamadı.
Timbuktu’yu özel kılan yönlerinden biri de bu kente bir dönem hükmetmiş Mansa 1. Musa. 14. yüzyılda yaşamış olan Mansa 1. Musa, Mali’nin en önemli imparatoruydu.
1312 yılından 1337 yılları arasında Mali İmparatorluğu’nu yöneten Mansa 1. Musa, dünyanın gelmiş geçmiş en zengin insanı olarak bilinir.
1324 yılında çıktığı hac yolculuğu sırasında Kahire, Mekke ve Medine’de yerel halka kilolarca altın dağıtan Mansa 1. Musa’nın şöhreti günümüze kadar ulaşmıştır.
Mansa 1. Musa’nın Arabistan’a gerçekleştirdiği bu hac yolculuğunda 500 köle, imparatorun altınlarını taşımakla görevliydi.
Mansa 1. Musa, bu hac ziyareti sırasında o kadar çok altın dağıttı ki Orta Doğu’da altının değeri sert bir düşüş yaşadı.
İslami ilimlere çok meraklı biri olan Mansa Musa, hac dönüşü, Arabistan’dan çok sayıda alimi Timbuktu’ya getirdi.Timbuktu’nun ilmi açıdan altın çağı kabul edilen bu dönem Avrupalılar tarafından da gıptayla izlendi.
Dönemin haritalarında Timbuktu’nun üzerinde Mansa 1. Musa ve bir elinde külçe altın resmedilmesi sıkça başvurulan bir yöntemdi. Timbuktu günümzüde de bu zenginliğin izlerini yaşatmakta ve turistleri ağırlamakta.