Uluslararası teknoloji şirketlerinin seyahat pazarını ele geçirdiğini, faaliyet gösterdiği ülkelerde vergi vermediğini söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, dijital kapitülasyon olarak tanımladığı durumla ilgili, “Benim gibi iş hayatında değilseniz, dijital kapitülasyonları fark etmeniz mümkün değil.” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, turizmin Türkiye’nin petrolü olduğunu ancak çıkartmak için yeterli çaba sarf edilmediğini söyledi.
“İş hayatında değilseniz, dijital kapitülasyonları fark etmeniz mümkün değil”
Uluslararası teknoloji şirketlerinin seyahat pazarını ele geçirdiğini ve faaliyet gösterdiği ülkelerde vergi vermediğinin altını çizen Bakan Mehmet Ersoy, dijital kapitülasyon şeklinde tanımladığı durumla ilgili, “Devlet dediğiniz, ülke dediğiniz şey çok farklı imiş. Bir şeyi yaparken başka şeyleri de yıkıyorsunuz aslında. Domino taşı gibi etkileri oluyor. Benim gibi iş hayatında değilseniz, dijital kapitülasyonları fark etmeniz mümkün değil.” açıklamasında bulundu.
Alman Lisesi mezunu olan Mehmet Ersoy, Alman Lisesi’nin başta iş disiplini olmak üzere kendisine çok şey kattığını, lise yıllarında okul başkanı seçilmesi ile siyaset hayatının temellerinin atılmaya başladığını söyleyen bakan Ersoy, okul başkanlı görevinin bakanlıkla benzerlikler gösterdiğini sözlerine ekledi.
Mehmet Ersoy, kendisine yöneltilen, “Türkiye’nin doğusuna yöneldiniz ilk olarak. Bir dizi gezi gerçekleştirdiniz. Önce bir fizibilite çalışması mı yapıyorsunuz?” soruya “Doğru kararları alabilmek için, bir şeyi yapmadan önce kağıt kalem üzerinde karar vermektense yerinde görmeyi, gözlem yapmayı tercih ederim” cevabını verdi.
“Doğu inanılmaz bir turizm potansiyeline sahip”
Sabah Gazetesine konuşan bakan Ersoy, Mardin’e ilk kez gittiğini, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun kültürel ve arkeolojik değerleri ile inanılmaz bir turizm potansiyeline sahip olduğunu, o bölgenin hazine değerinde olduğunu, ufak bir kaç dokunuşu ile harekete geçecek bir potansiyele sahip olduğunu da belirtti.
Olaylara devlet gözüyle bakmanın vatandaş gözü ile bakmaktan çok daha farklı olduğunu söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, devlet adına yapılan bir şeyin domino taşı gibi yıkıcı etkileri olabileceğini açıkladı.
Teknoloji ile birlikte, global teknoloji şirketlerinin tek kurşun atmadan ticari faaliyetleri ele geçirdiklerini, konforu ve imkanları verip toplumu buna alıştırdıklarını belirten Mehmet Ersoy, bu şirketlerin vergi ödemeden ülkelere nüfuz ederek sınır kapılarını dijital olarak işgal ettiklerinin altını çizdi.
Dijital kapitülasyon
İş hayatı içinde olmadan ‘Dijital kapitülasyon’ diye tanımlanan bu düzeni fark etmenin zor olduğuna da belirten bakan Ersoy bu şirketlerin hiç kimseye hesap vermeden ilerlediklerini, buna göz yumulursa Türkiye’nin de sömürülen bir ülke olacağını ifade etti.
Bu durum karşısında sektör olarak önlem almakta geciktiklerini sözlerine ekleyen bakan Mehmet Ersoy, yerli girişimcilere şans verilmesi gerektiğine inandığını, yerli firmalarla aynı şartlarda çalışmayı kabul ettikleri takdirde yabancı firmalara da kapılarını açık olduğunu vurguladı.
“Babam kimseye hak ettiğinden fazlasını vermezdi”
Turizm işine ikiz kardeşi ile öğrencilere turlar düzenleyerek başladığını açıklayan bakan Mehmet Ersoy, babasının varlıklı olmasına rağmen kimseye hak ettiğinden fazlasını vermediğini, hep çalışıp kazanmak zorunda olduğunu sözlerine ekledi. Ersoy ayrıca, babasının bu tutumunun iş hayatında kendine çok faydalı olduğunu, işini şansa bırakmadan tüm olasılıklara göre yedek plan hazırlamayı öğrendiğini ifade etti.
Turizm Türkiye’nin petrolü
Türkiye’nin dünya üzerindeki en zengin turizm varlığına sahip olduğuna değinen Ersoy, turizmin Türkiye’nin petrolü olduğunu ama ortaya çıkarmak için yeteri kadar çalışılmadığını vurguladı.
Türkiye’de turizmden elde edilen gelirlerin hak ettiğinden çok düşük bir seviyede olduğunu belirten Ersoy Türkiye’nin sahip olduğu eşsiz varlıkları, gerekli olan tüm dinamiklere sahip olmasına rağmen değerlendiremediğini sözlerine ekledi.
Ersoy son olarak. sektörün tüm paydaşlarını ortak bir hedefe odaklayarak bunu hep birlikte başarabileceklerine inandığının altını çizerek konuşmasını sonlandırdı.