Karabük’teki Hadrianopolis Antik Kenti’nde, Hz. Süleyman’ın şeytanı mızraklarken tasvir edildiği, 5. yüzyıla tarihlenen nadir bir kolye ucu keşfedildi. Anadolu’da eşi görülmemiş bu eser, bölgenin antik dönemdeki dini ve askeri önemini de gözler önüne seriyor.
Karabük’ün Eskipazar ilçesindeki Hadrianopolis Antik Kenti’nde yürütülen kazı çalışmalarında, Anadolu arkeolojisine yeni bir boyut kazandıracak nadir bir buluntu gün yüzüne çıkarıldı. Hz. Süleyman’ın şeytanı mızraklarken tasvir edildiği ve üzerinde “Rabb’imiz kötülüğü yendi” ifadesinin yer aldığı 5. yüzyıla ait kolye ucu, antik dönemde dini sembolizmin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Anadolu’da daha önce benzeri görülmeyen bu eser, Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve kazı başkanı Doç. Dr. Ersin Çelikbaş başkanlığında yapılan kazılarda ortaya çıkarıldı.
Doç. Dr. Çelikbaş, kolyenin üzerinde Hz. Süleyman’ın at üzerinde şeytanı mızraklarken resmedilmesinin, eserin sadece bir süs eşyası olmadığını, koruyucu bir muska olarak kullanıldığını düşündürdüğünü belirtti. Kolyenin üzerinde, ön yüzünde “Rabb’imiz kötülüğü yendi” ifadesi yer alırken, arka yüzünde ise dört meleğin isimlerinin bulunduğu ifade edildi. Bu sembolik ifadeler, dönemin inanç sistemleri ve koruyucu muskaların toplumdaki önemini gözler önüne seriyor.
Hz. Süleyman’ın Anadolu’daki Benzersiz Tasviri
Hadrianopolis Antik Kenti’nde bulunan bu kolye ucu, Anadolu arkeolojisi açısından benzersiz bir niteliğe sahip. Çelikbaş, Hz. Süleyman tasvirinin ve üzerindeki yazıların, antik dönemde dini sembollerin insanlar için ne kadar önemli olduğunu ortaya koyduğunu vurguladı. Bu kolyenin Hz. Süleyman gibi dini bir figürün koruyucu bir rol üstlenmiş olduğunu düşündürdüğünü belirten Çelikbaş, “Hz. Süleyman, Yahudilik ve Hristiyanlıkta büyük bir hükümdar olarak tanımlanırken, İslam’da aynı zamanda peygamber olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla, bu kolyede Hz. Süleyman’ın şeytanı yenmesi, hem dini hem de sembolik bir anlam taşıyor” dedi.
Çelikbaş, Hz. Süleyman tasvirine sadece Kudüs’te bir benzerinin bulunduğunu, bu eserin Anadolu’daki ilk örneği olduğunu vurguladı. Bu kadar uzak coğrafyalar arasında benzer bir eserin bulunması, Hadrianopolis’in antik dönemde önemli bir dini ve askeri merkez olduğunu gösteriyor.
Askeri ve Dini Nitelik: Hadrianopolis’in Tarihsel Önemi
Kazı çalışmalarında elde edilen bulgular, Hadrianopolis’in Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir askeri üs olduğunu ortaya koyuyor. Çelikbaş, bu bölgede daha önce süvari birliklerine ait izler tespit ettiklerini ve Hz. Süleyman’ın burada koruyucu bir figür olarak görülmesinin antik dönemin askeri inanç sistemine dair önemli ipuçları verdiğini ifade etti. Hz. Süleyman’ın süvariler için bir koruyucu olarak kabul edilmiş olabileceğini belirten Çelikbaş, kolyenin aynı zamanda bu askeri güçlerin inanç sistemine dair semboller taşıdığını söyledi.
Hadrianopolis’in Bizans döneminde askeri önem taşıyan bir üs olarak kullanıldığı, kazılardan elde edilen diğer bulgularla da doğrulanıyor. Çelikbaş, “Hz. Süleyman’ın bu kolyede betimlenmiş olması, antik dönemdeki askeri birliklerin kendilerini koruyucu figürlerle güvence altına alma ihtiyacını gösteriyor” diye ekledi.
Kolyenin Üzerindeki Yazılar: Dönemin İnançlarının İzleri
Kolyenin ön yüzünde yer alan “Rabb’imiz kötülüğü yendi” yazısı, kolyenin sembolik anlamını pekiştiriyor. Çelikbaş, bu tür yazıların, kolyeyi taşıyan kişinin kötü ruhlardan korunmak amacıyla kullandığını düşündürdüğünü belirtti. Kolyenin arka yüzünde ise dört meleğin ismi yer alıyor ve bu durum da eserin dini nitelik taşıdığını gösteriyor. Kolyeyi taşıyan kişinin, bu sembollerle hem kötü ruhlara karşı korunmayı hem de dini inançlarını ifade etmeyi amaçladığı düşünülüyor.
Bu amulet niteliğindeki kolyenin bulunması, Anadolu arkeolojisine yeni bir boyut kazandırdı. Çelikbaş, “Bu bulgu, Hadrianopolis’in sadece askeri değil, aynı zamanda dini bir merkez olabileceğini gösteren güçlü bir işaret” şeklinde konuştu.
“Geleceğe Miras Projesi” Kapsamında Elde Edilen Nadir Bir Bulgu
Kültür Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında yürütülen çalışmalar, Hadrianopolis Antik Kenti’nde bu değerli eserin bulunmasına vesile oldu. Proje, Anadolu’nun kültürel mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma amacı taşıyor. Çelikbaş, “Bu proje sayesinde, Anadolu’nun eşsiz miraslarını ortaya çıkararak arkeoloji dünyasına kazandırıyoruz. Hz. Süleyman’ın bu kolyede betimlenmiş olması, antik dönemdeki inanç sisteminin ne kadar derin ve geniş olduğunu gözler önüne seriyor,” dedi.
Hadrianopolis kazılarında ortaya çıkarılan bu kolye, sadece bir takı değil, aynı zamanda antik dönem insanlarının inanç sistemleri ve kültürel değerlerine dair de bilgiler sunuyor.
Anadolu Arkeolojisi İçin Büyük Bir Kazanç
Anadolu’nun kültürel zenginliği, Hadrianopolis Antik Kenti’nde bulunan bu eserle bir kez daha gün yüzüne çıkmış oldu. Hz. Süleyman gibi semavi dinlerin ortak figürü olan bir liderin, Anadolu topraklarında koruyucu bir sembol olarak resmedilmesi, kültürel etkileşimin boyutlarını gösteriyor. Bu tür nadir bulgular, Anadolu’nun tarih boyunca birçok medeniyete ve inanç sistemine ev sahipliği yaptığını kanıtlıyor.
Kazı çalışmaları devam ettikçe, Hadrianopolis Antik Kenti’nde daha pek çok önemli eserin bulunması ve Anadolu’nun zengin tarihine katkıda bulunması bekleniyor. Bu nadir eser, hem arkeoloji dünyasında hem de Anadolu’nun kültürel mirası üzerinde derin bir iz bırakacak gibi görünüyor.
Capri Adası’nda Rüya Gibi Bir Tatil: İtalya’nın Gizemli Güzelliklerini Keşfedin
National Türk öneriyor: Efes Antik Kenti’nin Heybetinin Bir Başka Tanığı; Efes Arkeoloji Müzesi!