Hatay’ın Sahil İlçesinde Romalılar Döneminde İnşa Edilen Tünel Restore Edilerek Turizme Kazandırılacak
Hatay’ın 30 kilometrelik uzaklıkta bulunan Hristiyan, Müslüman ve Ermeni vatandaşlarının yaşadığı ilçe, bünyesinde barındırdığı güzellikler dikkat çekiyor. Bu güzelliklerden biride Roma döneminde yapılmış olan, Titus Tüneli’nin bir benzeri olarak yapılmış ve deniz kıyısındaki liman şehrinin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilmiş 5 kilometrelik tünel, doğa yürüyüşü yapmak isteyen gezginlerin ilgisini çeken ve tercih edilen bir yer olarak öne çıkıyor. Hayat’ın sahil ilçesi Samandağı’nın Mağaracık mahallesinde yer alan tüneli, bu zamana kadar gizli bir şekilde korunması hatta yerel halkında çoğununda tünelin varlığından haber dar olmaması şaşırtıcı gelse de, bu tarihi miras bu günlerde restore çalışması ile turizme kazandırılması gündemde.
Tünel, kapısuyu mahallesinden başlayarak mağaracık mahallesine kadar devam etmektedir. Tünelin belli yerleri ufak delikler ile havalandırırken bazı yerleri tamamen üstü açık şekilde devam etmektedir. Macerayı ve yürümeyi sevenler için güzel bir deneyim olacak olan tünel, tamı tamına 14 kilometre uzunluğunda olduğu ve herkesin beğenisini topladığı belirtiliyor.
Samandağ Kaymakamı Cahit Çelik; “Makedon Kral İskender Öncesi ve Sonrası İle Bir Tarihi Miras Var.”
Samandağ Kaymakamı Cahit Çelik, “Makedon Kral İskender öldükten sonra imparatorluğu paylaşan kumandanlardan 1. Selefkos Nikator tarafından Musa Dağı eteklerinde, bir liman kenti olarak kurulan Samandağ’ın, tarihi açıdan çok önemli bir merkez” olduğunu belirtti. Sayın Çelik, ilçenin birçok zenginliği ve turizm alternatifini bünyesinde barındırmasına rağmen bu alanda yeterince pay alamadığını dile getirdi. Sözlerine devam eden Çelik;
“Türkiye’nin en uzun sahili Samandağ’da tarih İskender dönemi öncesi ve sonrasını kapsayan bir tarihi miras bulunmaktadır. Ayrıca Titus Tüneli, Beşikli Mağara, sosyal yaşamın ilk tespit edildiği Üçağızlı mağarası, St. Simon manastırı, Hz.Musa ile Hz. Hıdır’ın buluştuğu yer olarak bilinen Hz.Hıdır Türbesi burada. Bütün bu zenginliklere rağmen turizmden yeterince pay alamıyoruz. Burası sadece Ortadoğu’yu değil Avrupa’yı da çekecek potansiyele sahip. Mevcut potansiyeli koruyarak turizm anlamında bölgenin gelecekte yıldızının parlayacağını düşünüyoruz.”