Kriz uzadıkça zararın artacağına işaret eden Geçer, “Yolcuların tekrar ne zaman güvenip uçağa binecekleri konusunda maalesef öngörü yok. Önemli olan hava yollarının bu krizi likidite anlamında nasıl yönetebileceği ve hangilerinin hayatta kalıp servis verebileceği.” diye konuştu.
Havacılık sektörünün 2022’den önce toparlanamayacağını ifade eden Geçer, şöyle devam etti:
“İstatistiksel öngörü olarak sektör 2022’den önce toparlanamaz. Bu yıl dünya genelinde operasyonların yüzde 25-30 kapasiteyle çalışacağını düşünüyorum. 2021’de yüzde 50-60 civarında bir toparlanma olacaktır. 2022’de konsolide olmuş pazar tekrar yüzde 100’lük kapasiteye erişecektir fakat bu da 2019’daki kapasitede olmayacaktır. Çünkü konsolideden sonra bazı hava yolları piyasada olmayacak. Dolayısıyla 2022’de daha az bir arz ile karşılaşacağız. 2023’ten sonra tekrar arz talep dengesi toparlanmış olur ve 2019 seviyesine geri gelinir.
Kış dönemi için şu an salgının yeniden artacağı iddiaları ne kadar doğru bilinmiyor. O zaman aşı bulunmamış ve hastalık önlenememiş olursa en kötü senaryo devreye girer. O halde de kışın aynı şekilde çok düşük bir performans ve kapasiteyle uçuşlar yapılacaktır.”
Geçer, dünya genelinde havacılık sektöründeki kaybın yüzde 50’ye yakın olduğunu aktararak, “Total kayıp şu ana kadar 300 milyar doların üzerinde. Beklentim, bunun 400 milyar doları geçmesi… Çünkü yüzde 50’den fazla bir gelir kaybı olacaktır. Sadece ikinci çeyrekte sektörün nakit akışı kaybı 61 milyar doların üzerinde olacak. Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) beklentileri bu yönde.” ifadelerini kullandı.
“Havacılık hizmetleri eskisi gibi olmayacak”
Kemal Geçer, uçuşların başlamasının salgının sürecine bağlı olduğuna işaret ederek, “Elimizdeki verilere göre, Türkiye iç hat seferlerinin ancak 28 Mayıs’tan sonra olabileceği, dış hat seferlerinin de haziran sonuna doğru gerçekleşebileceğine yönelik görüşler var. Bu seferler de yurt dışına sadece o ülkelerde hava sahasının açılıp açılmamasıyla ilgili kararlara bağlı olacaktır. Avrupa ülkelerinde hava sahasının haziran sonu gibi tekrar açılacağını düşünüyoruz ve temmuz gibi de seferler başlayabilir.” şeklinde konuştu.
Uçuşların başlamasıyla havacılık hizmetlerinin eskisi gibi olmayacağını ve büyük değişimlerin görüleceğini vurgulayan Geçer, şunları söyledi:
“Aynı 11 Eylül sürecinde yaşandığı gibi bazı değişiklikler olacak. Güvenlik önlemleri ve yeni prosedürler gibi… Bölgesel birtakım uçuş öncesi testlerin yapılması gibi uygulamalar başladı. Lufthansa Grubu da 4 Mayıs itibarıyla bütün uçuşlarda sadece koruyucu maske ile yolcu kabul edecek. Uçuş öncesinde yolculardaki hastalığa ilişkin test sonuçlarının dijital ortamda hava yollarına ya da gümrük polislerine bildirileceğine dair çalışma olacağını bekliyorum.
Bununla birlikte uçaklarda konfigürasyonların değişmesi çok gündemde ancak her hava yolu için mali olarak yapılabilir değil. Burada mümkün olan en öncelikli şey, maskenin takılması. Hızlı Kovid-19 testi gibi uygulamaların yeterlilik durumuna bakmak ve tıp dünyasıyla görüşmek gerekir. Bu hızlı testler verimli netice sağlıyorsa uygulanabilir. Fakat ben uçuşlardan önce aynı vize işlemleri gibi test sonuçlarının yetkililere bildirileceği bir sistemin gerçekleştirileceğini düşünüyorum. Ta ki aşı bulunup süreç tamamen normalleşinceye kadar…”
Lufthansa olarak 15 Mart’tan itibaren uçuşlarını durdurduklarını hatırlatan Geçer, “Biz de birliğimiz olan Eurowings ile birlikte sadece tahliye uçuşları gerçekleştirdik. Türkiye’den yurt dışına tahliye edilmek istenen ya da yurt dışından Türkiye’ye gelmek isteyen yolculara herhangi bir hava yoluyla uçuş yapabilmeleri konusunda destekte bulunduk.” dedi.
“Şu anda dünyada sadece yüzde 20 oranında uçuş yapılıyor”
Lufthansa Türkiye Genel Müdürü Geçer, havacılık sektörünün dünyada 800 milyar doların üzerinde ciroya sahip olduğunu belirterek, “Bunun üstüne bir de 1,7 trilyon dolarlık turizm sektörü ekleniyor. Seyahat sektörü tamamıyla küresel krizden etkilenmiş durumda. Dünya genelinde daha öncekilere benzemeyen boyutta bir kriz yaşanıyor. Ocaktan bu yana salgınla beraber Çin’den başlayıp sırasıyla dünyada tüm uçuşlar iptal edildi.” dedi.
Geçer, dünya genelinde yerdeki uçak maliyetlerinin hava yollarına ciddi külfet oluşturduğuna işaret ederek, “Şu anda dünyada sadece yüzde 20 oranında uçuş yapılıyor. Bunların da düşük bir kısmı yolcu taşıyor, çoğunlukla tahliye uçuşları ve kargo seferleri… Dünya genelinde 26 bin uçak bulunuyor. Bunun 1.000 ila 2 bin arasındaki adedi şu an sefer yapabiliyor, sadece kargo ve tahliye için… Yalnız Çin ve ABD gibi bazı ülkelerde kısmi iç hat seferleri yapılabiliyor.” diye konuştu.