İran’da düşen ve 11 kişiye mezar olan Başaran Holding’e bağlı uçakla ilgili sürpriz tanık ortaya çıktı. Düşen jet ile aynı saatte İran semalarında bulunan THY uçağının pilotunun, “Jeti düşmeden gördüm, normal seyrediyordu. Birden gözden kayboldu” dediği bildirildi.
İran’da düşen ve 11 kişiye mezar olan Başaran Holding’e bağlı uçakla ilgili sürpriz tanık ortaya çıktı. Düşen jet ile aynı saatte İran semalarında bulunan THY uçağının pilotunun, “Jeti düşmeden gördüm, normal seyrediyordu. Birden gözden kayboldu” dediği bildirildi.
Geçtiğimiz haftalarda İran hava sahasında düşen Başaran Holding’e ait jeti gördüğünü söyleyen bir tanık ortaya çıktı. Düşen jet ile aynı saatlerde İran üzerinde uçuş yapan Türk Hava Yollarına ait Boeing 777 uçağının pilotunun olaya tanık olduğu bildirildi.
THY uçağının pilotun, “Jeti gördüm, normal seyrediyordu. Ancak birden gözden kayboldu” dediği kaydedildi. İran’da düşen Türk jeti ile ilgili olarak uçağı gördüğünü iddia eden pilotla ayrıntılı bir görüşme yapılacağı ifade edildi.
Birleşik Arap Emirlikleri’nden havalanan Başaran Holding’e ait özel jet İran hava sahasında düşmüş, uçakta bulunan üçü mürettebat ile birlikte iş adamı Hüseyin Başaran’ın kızı Mina Başaran ile 7 arkadaşı toplam 11 kişi hayatını kaybetmişti.
Kayıt cihazı hala aranıyor
Bu arada kayıp olan kayıt cihazı için aramalar yeniden başlayacak. İran’daki Nevruz tatili nedeniyle ara verilen aramalar için oluşturulan ekibin, öncelikle uçuşa ilişkin verilerin kaydedildiği ve ağır hasar alan “flight data recorder”ın (FDR) uçuş verilerinin kaydedildiği parçalarını arayacağı öğrenildi.
Halen bulunamayan parçayı, bölgeye gelen köylülerin kaza sonrası almış olabileceği ihtimali de değerlendiriliyor. Bu amaçla civarda bulunan Köylülerle temasa geçileceği bildirildi.
Pilot Gebeş de aranıyor
Öte yandan İranlı ekip, halen kayıp olan kaptan pilot Beril Gebeş’in naaşını da aramaya devam edecek. Beril Gebeş’in, uçağın çarpma şiddetiyle uzak bir noktaya savrulmuş olabilme ihtimali üzerinde de duruluyor.
Kokpitte yapılan konuşmaların kaydedildiği “cockpit voice recorder”da (CVR) ise herhangi bir sorun bulunamadı. CVR’ın, deşifre edilmek üzere 10 Nisan’da Fransa’daki bir laboratuvara gönderileceği ve kokpit kayıtlarının ortaya çıkacağı ifade edildi.
Ayrıca Adli Tıp Kurumu, uçağın mürettebatıyla ilgili çalışmalarını da bitirdi. Uçağın mürettebatında, alkol ya da uyuşturucu izine rastlanmadı.