İzmir Ticaret Odası (İZTO)’nın, şehre gelen kruvaziyer yolcuları arasında yaptığı anketten ağırlıkla İtalyanları bulunduğu, 50 yaş altında ve evli turistlerin İzmir’i tercih ettiği, düşündürücü şikayetlerin iletildiği ve bunlardan ders çıkarılması gerektiği sonucu alındı.
Anket sonuçlarını açıklamak için bir basın toplantısı düzenleyen İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, raporu Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a da ileteceğini, aynı zamanda kruvaziyer limanı ihalesinin hızlandırılması gibi konularda katkı isteyeceğini söyledi. Demirtaş, İzmir’de turizmi 12 aya yayma hedeflerine dikkat çekerek, kruvaziyerin bunun itici gücü olduğunu vurguladı. 2010 Aralık başı itibariyle 139 seferde 350 bin yolcuya ulaşıldığını kaydeden Demirtaş, gelecek yıl 500 bine çıkacağını dile getirdi. İzmir’e yeni bir kruvaziyer limanı yapılması projesini de hatırlatarak, “Liman önemli de gelenler memnun değilse başarılı olmak mümkün değildir. Bu nedenle biz de kruvaziyer turistlerine İzmir’i sorduk.” dedi.
Kruvaziyer yolcularının yüzde 33’ünün İtalyanlardan oluştuğunu, onları İspanyol, Alman, İngiliz ve Fransızların izlediğini kaydeden Ekrem Demirtaş, “Aynı dönemlerde Avrupa limanlarında yapılan harcama miktarları ortalama 80 dolar. Bizde daha çok harcıyorlar. Daha da çok harcama için mağazalarda İngilizce etiket olması, TL ve Euro üzerinden fiyat belirlenmesi, hazırladığımız İzmir Guide’lara ilan verilmesi ve mal çeşidi olması gerekiyor.” diye konuştu. İzmir’de en çok harcama yapanların Norveçliler ve Amerikalılar olduğunu, şehre en çok gelen İtalyanların dokuzuncu sırada yer aldığını, tahminlerin aksine erkeklerin kadınlardan daha fazla para harcadığını belirtti.
İZTO Başkanı Demirtaş, turistlerin yüzde 41’inin şehir turlarına katıldığı, turlar içinde yüzde 17 ile Efes’in başı çektiği bilgisini de vererek, “Liman kenti olup da liman turu yapmayan tek yer biziz.” dedi. Turizm hizmetleriyle ilgili şikayetlerin şehir turlarında çeşidin az oluşu, Kemeraltı alışveriş turu olmaması, tarihî alanların bakımsızlığı, şehiriçinde cami, kilise ve sinagog turları yapılmamasından oluştuğunu aktaran Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Turistlerin başka şikayetleri de çok. Yüzde 23’ü şehrin fiziki koşulları, yüzde 16’sı taksi servisleri, yüzde 14’ü esnaf ve alışveriş sıkıntıları, yüzde 10’u dil problemi, yüzde 9’u turizm hizmeti, yüzde 9’u belediye otobüsleri ve toplu taşımacılık hizmetleri, yüzde 5’i para problemi, yüzde 3’ü limanın yetersizliği ve yüzde 1’i insan davranışlarından duyulan rahatsızlıkları şikayet kavramı içinde belirtmişlerdir. Fiziki koşullarla ilgili ise etrafın pis olması, çöp kutularının azlığı, çarpık binalaşmalar, tekerlekli sandalyede şehri gezmeye çıkan yolcuların sıkıntıları ve İngilizce yönlendirme levhalarının eksikliği gibi şikayetler var.”
Parayla ilgili özel şikayetlerin dikkat çekici olduğunu, limandan ise temizlik, internet olmaması ve tuvaletler sebebiyle şikayet edildiğini aktaran Demirtaş, sıkıntıları çözmeye çalıştıklarını, körfez gibi yeni turlar hazırladıklarını, liman hizmetlerinin iyileşmesi için destek verdiklerini söyledi. Turistlerin yüzde 48’inin İzmir’i “güzel” olarak tanımladığını, bunu yüzde 24 ile “harika-fantastik büyüleyici”, yüzde 5 ile “büyük”, yüzde 4 ile “karmaşık, yoğun, kaotik” ve “konuksever” sıfatlarının izlediğini aktardı. Demirtaş, şunları söyledi: “İzmir’de en çok neden etkilendiklerini de sorduk. İlk sırada yüzde 30 oranında şehrin tarihinden ve tarihi mekanlarından etkilendiklerini ifade eden turistler yer alıyor. Yüzde 20 katılımcı şehrin genel görünümünden, Kordonboyu’ndan, hoş park ve bahçe düzenlemelerinden etkilendiğini belirtiyor. Pazar, Kemeraltı, Kordonboyu sıralı dükkanları, kafeler, barlar hakkında ise yüzde 18 düzeyinde bir etkilenme olduğu görülüyor. Turistlerin yüzde 24’ü İzmir’e tekrar gelmek istemediğini, yüzde 6’sı kararsız olduğunu ifade ediyor. Tekrar gelmek isteyenlerin oranındaki ve hizmetlere verilen notlardaki düşüş, bazı şikayetlerdeki artış bizler için ciddi uyarı.”