Bir Balkan ülkesi olan Karadağ’ın turizminin tam merkezinde yer alan Budva, muhteşem plajları, el değmemiş doğası ile dünya sosyetesinin uzun yıllardır gözde tatil merkezlerinden biri. Karadağ’ın Miami’si şeklinde adlandırılan Budva, hem vize istememesi, hem Türk Lirası’nın ülkede değerli olmasından ötürü Türk turistlerin yeni gözdesi.
Batı Karadağ’da Budva Rivierası olarak bilinen ve yaklaşık 35 km boyunca Adriyatik kıyılarına sahili bulunan Budva, Karadağ sahillerinin en lüks yerlerinden biri konumunda. Yaklaşık 100 yıldan beri dünyanın tanınmış isimlerinin tatillerini geçirdiği Karadağ’ın bu muazzam kenti Budva, bir ada ve ona bağlantılı anakaranın bütünleşmesinden meydana gelmekte.
Buradaki adanın özelliği, yüzyıllar öncesine dayanan mimarinin korunup, turistlerin taleplerini karşılayabilecek modernliğin buna adapte edilmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Çevresindeki adaları, doğal güzellikleri, birbirinden güzel plajlarının yanı sıra Budva tarih açısından da oldukça zengin bir destinasyon. Bir de Budva’nın sembolünü unutmamak lazım. Kayaların üzerine yapılmış olan ‘dans eden kız’ heykeli Budva’ya ayrı bir güzellik katmakta.
İster kumlu, ister geniş, ister çakıllı, birbirinden güzel, tenha ve gizlenmiş olan sahilleri barındıran Karadağ kıyılarının en çarpıcılarından olan Budva, Türk turistlerin de yeni gözdesi.
‘Karadağ’ın Miami’si Budva’da gezilecek yerler
2500 yıllık tarihi ile Adriyatik Denizi’nin en eski şehirlerinden biri olan Karadağ’ın ünlü turizminin merkezi Budva, 1979’da yıkıcı bir depremde sarsıldı. Eski Şehir büyük zarar gördü. ancak büyük bir restorasyon ile şehir yenilendi.
Budva’nın cazibe merkezi Sveti Stefan
Budva Rivierası’nın büyük cazibe merkezi Sveti Stefan’dır. Bir yarımada üzerinde eski bir balıkçı köyü olan Sveti Stefan, son 50 senedir kasaba haline geldi.
1442 yılında inşa edilen adanın surları sayesinde korsanların şehri yağmalamasının önüne geçilmiştir.
Adaya ismini veren Sveti Stefan Kilise’si yarımadanın en yüksek kesiminde yer almaktadır. 1955 yılında, yarımada tamamen yenilenip bir “şehir oteline” dönüştürüldü. Sokaklar, yollar, duvarlar ve evlerin cepheleri orijinal şeklini korurken, evlerin içi en modern şekilde dizayn edilip, otel konforunu aldı.
Adayı yıllar boyunca ziyaret eden dünyaca ünlü isimler arasında Sofia Loren, Gagarin, Yunan besteci Mikis Theodorakis, Semyon Timoşenko, Andrey Greçko, Ivan Jakubovski, André Malraux, Alberto Moravia, Marina Vlady, Kirk Douglas, Sergei Bondarchuk, Sylvester Stallone ve Claudia Schiffer gibi yıldızlar bulunmakta.
Budva’nın Hawaii’si Aziz Nikola Adası
Güney Adriyatik’in en büyük adası olarak bilinen, verimli bir bitki örtüsü ile kaplı, birçok hayvan türüne ev sahipliği yapan, özellikle de kuşlar için doğal bir habitat olan Budva’nın Hawaii’si Aziz Nikola Adası, vahşi güzelliği ile Türk turistlerin yeni gözdesi durumunda.
Tenha yapısı ve birbirinden ayrı, botlarla gidilebilen iki km’den uzun sahilleri bulunan Aziz Nikola Adası, günübirlik gezilerle huzur arayanlar için oldukça ideal bir seçim. Adada Aziz Nicholas’ın adını taşıyan bir kilise de bulunurken, efsaneye göre çevresinde haçlı seferlerinde hayatlarını kaybedenlerin gömülü olduğu söylenmektedir.
James Bond’a ev sahipliği yapan şirin belde: Petrovac
Küçük olmasına rağmen harika bir tatil yeri olan, Budva Rivierası’nın en güneyinde yer alan Petrovac kasabasının 600 metrelik sahili, kum ve sarı çakıl taşlarının karışımına sahiptir. Oldukça gür ormanlar, köyler ve koylar ile çevrili Petrovac’ın güzelliği, turistler tarafından 1930’larda keşfedildi. 1950’lerde turist tekneleri, yelkenliler ve yatların gelmesiyle ünü gün geçtikçe yayıldı.
James Bond’un, Casino Royale filminin birkaç sahnesinin çekildiği Petrovac, daha sakin bir tatil arayanların tercihi olmuştur. Petrovac’ta bulunan çok sayıdaki cafe ve restoran turistlerin her türlü ihtiyacını karşılamakta. Deniz ürünleri, balık, makarna ve yeşilliklerle dolu geleneksel yemekler, turistlerin her daim ilgisini çekmekte.
UNESCO’nun korumasındaki Tara Kanyonu’nu gezin
Karadağ‘ın turizm merkezi Budva’da eğer vaktiniz varsa ve macerayı da seviyorsanız UNESCO’nun korunma altına aldığı Tara Kanyonu’na mutlaka uğramalısınız. Avrupa’nın en derin, dünyanın en derin ikinci kanyonu unvanını elinde bulunduran Tara Kanyonu’nda bot gezisine katılabilir, hatta rafting bile yapabilirsiniz.
‘Karadağ’ın Miami’si Budva’nın birbirinden güzel plajları
Türk turistlerin yeni gözdesi olan Budva birbirinden güzel plajları ile dünyaca ünlü isimleri ağırlamakta. Muhteşem güzellikteki kumsallara sahip ve Türk vatandaşlarına vize uygulamayan ülkelerden olan ‘Karadağ’ın Miami’si Budva’da birçok koy ve küçük adalarda turistler Adriyatik Denizi’nin muazzam güzelliği eşliğinde tatilini yapmakta.
Mogren Plajı
Eski Şehir’den sadece 100 metre uzaklıkta bulunan Mogren, Budva’nın en favori kumsallarından sayılıyor. Burada bulunan iki kumsal birbirine bir tünel ile bağlanmış durumda. Efsaneye göre kumsalın adı, batan bir gemiden karaya ulaşan bir İspanyol denizci tarafından verilmiş. İspanyol denizcinin, minnetini göstermek için Aziz Anthony’e ithafen yaptırdığı kilisenin kalıntıları Mogren II sahilinde görülebilir. Küçük bir koyda yer alan bu sahilin suları, turkuaz mavisi rengindedir.
Mogren’e gelen turistler Budva’nın Eski Şehir’in güzel manzarasını seyrederken, Adriyatik’in serin sularının da keyfini çıkarırlar.
Jaz Plajı
Budva’ya 2,5 kilometre uzaklıkta, Tivat kasabasına doğru Jaz’ın plajları bulunmaktadır. Bu iki sahil rock müziği topluluğunun dikkatini çekmiş ve 2007 yılında Rolling Stones’in sahne gösterisine ev sahipliği yapmıştır. Plajı, kumun yanı sıra çakıllı ve taşık olmasına rağmen, bölge korunan bir ulusal miras alanıdır.
WTS ile Budva’da 5 Gece Oda/Kahvaltı Konaklama 599 TL
Palme d’Or ödüllü plaj Becici
Budva’dan Zavala Tepesi’nin ayırdığı Becici kumsalına bir tünel yardımıyla ulaşılmakta. Yaklaşık 2 kilometre uzunluğunda olan Becici kumsalı, kum ve çakıl karışımından oluşmakta. 70 yıl önce Paris’te, Avrupa’nın en kumlu sahillerinden bir tanesi olarak Palme d’Or ödülünü alan Becici kumsalının güzelliği dünya tarafından çok iyi bilinmekte.
Ünlü aktörün isminin verildiği plaj: Ricardova Glava
Budva’nın eski şehir olarak adlandırılan kısmının dışında yer alan Ričardova Glava Plajı yaklaşık 100 metre uzunluğundadır. Bu plajın özelliği 1963 yılında “The Long Ships” filminin aktörü olan aktör Richard Widmark’ın plaja adının verilmesinden kaynaklanmaktadır.
Türk turistlerin yeni gözdesi Budva’da çok popüler olan plaj en çok ziyaret edilen kumsallar arasında yer almaktadır.
Doğası ile meşhur Przno Plajı
Przno kumsalı, Budva yakınlarında bulunan ve ünü gün geçtikçe çoğalan bir balıkçı köyü haline gelen Cape Przno’dan, Cape Milocer’e kadar uzanmaktadır. Przno kumsalı, Adriyatik Denizi ile zengin bitki örtüsünü ve zeytin ağaçlarının arasında, kısmen kumluk bir sahildir. Przno’nun doğası oldukça iyi korunmuştur.
Przno’nun merkezinin sahil kıyısında yer alan eski taş evler ise taverna ve restoran haline gelmiş olup, sıcak kanlı Akdeniz insanının misafirperver sahipleri tarafından işletilmektedir.
Kraliçe’nin plajı: Kraljicina
İsmi, Kraliçe Maria Karađorđević’in favori mekanı olmasından gelmektedir. Milocer plajının yanında yer alan Kraljicina Plajı 120 metre uzunluğunda olup, çevresi zeytin ve selvi ağaçları ile çevrelenmiştir.
Budva Rivierası’nın en uzun plajı: Buljarica
Türk vatandaşlarına vize uygulamayan ülkelerden olan Karadağ kıyılarının turizm açısından gelişmeye en açık yer olarak bilinen Buljarica koyu, Cape Resovo tepesinden Dubovica’ya kadar uzanır. Budva Rivierası’nın en büyük plajını temsil eden kumsal, ülkenin ikinci, Budva Rivera’sının ise en uzun plaja (2.300 metre) unvanına sahiptir.
Buljarica’nın plajının bir kısmı kumlu diğer kısmı ise taşlıktır. Bir tarafından dağlar, bir tarafından Adriyatik Denizi bulunan, turkuaz ve yeşil sahil şeridi üzerindeki Buljarica, dünya çapında sanatçılar için ideal bir festival yeridir.
Budva Rivierası’nda ayrıca, Drobni, Petrovačka, Lucice, Ostrvo gibi daha birçok kumsal bulunmaktadır.
‘Karadağ’ın Miami’si Budva’da gece hayatı
Tarihi ve kumsalları ile nefes kesen Karadağ’ın Miami’si Budva’nın geceleri de gerçekten çok eğlenceli. Yıllar boyu dünyaca ünlü konukları ağırlayan kent eğlenceyi de ihmal etmemiş.
Budva, beklenmeyecek derecede hareketli ve eğlenceli olan gece hayatı oldukça ün yapmış bir şehir. Birçok kafe ve barın bulunduğu, Türk turistlerin gözdesi Budva’da gece müzik ile insanları coşturan mekanlar daha çok Eski Şehir’in duvarlarının hemen dışında yer almakta. Bilinen eğlence mekanları arasında Club Sparta, Club Emporio, Top Hill ve Maximus gibi gece kulüpleri bulunuyor.
Budva’da nerede yemek yenir?
Tri Ribara: Karadağ’da oldukça iyi bilinen Tri Ribara (Üç Balıkçılar) bir balıkçı ailesi tarafından işletilmekte. Becici’nin 2 km yürüme mesafesinde, Rafailovici’nin hemen dışında yer alan restoranın deniz mahsulleri gerçekten de muhteşem.
Jadran: Budva sahil şeridinde, marinaya açılan yolda güzel bir terasa sahip olan Jadran, turistler tarafından çokça tercih edilmekte. Ancak burası yerli halk tarafından da çok sevilen bir restoran. Jadran’ın menüsünde deniz ürünleri, mangalda et, makarna ve pizza bulunmakta.
Langust: Budva’da nerede yemek yenir sorusuna en iyi cevaplardan biri de Sveti Stefan’a yakın bir balıkçı köyü olan Przno’da bulunan Langust. Mekan, plaja bakan asma kaplı terasta yer almakta. Ahşap masalara ve banklara sahip bu mekanın deniz ürünlerini de gerçekten muhteşem.
60’lı yıllarda devlet tarafından işletilen bir otel olarak hizmete giren restoran Kirk Douglas, Sophia Loren ve Doris Day gibi ünlü isimleri ağırlaşmıştır.
Budva’da ne yenir?
İtalyan ve Balkan karışımı mutfağa sahip olan Karadağ mutfağı biraz da Türk ve Macar mutfaklarının etkisinde kalmış. Diğer balkan ülkelerinde olduğu gibi tencere yemekleri burada da yapılmakta.
Turistik bir şehir olan ve Türk turistlerin yeni gözdesi durumunda bulunan Budva’da restoranlar menülerini, uluslararası şekilde hazırlamakla birlikte deniz ürünlerinden pizzaya, dönerden köfteye, makarna çeşitlerinden hamburgere çeşit çeşit yiyecek bulunmakta.
Budva’da ne yenir derseniz, tabii ki Cevabi denir. Cennet gibi güzel olan kente gelen turistlerin favoris yemeği Cevabi’dir. Taze dana ve kuzu etinden, sadece soğan ve tuzla yoğurularak yapılan, odun ateşinde pişen köfteyi küçük doğranmış soğan ve turşu ile servis edilen bu yemeğin yanında patates kızartması da servis ediliyor.
Karadağ’ın Miami’si Budva’da ayrıca İtalyan mutfağının etkisiyle pizaa da oldukça revaçta. Taptaze deniz ürünlerinden yapılan ve birçok çeşidi bulunan balık çorbası, deniz mahsullü spagetti gibi yemekler de Budva’ya has şekilde yapılmakta.
Budva’ya nasıl gidilir?
‘Budva’ya nasıl gidilir’ sorusuna cevap olarak, Türkiye’den direkt uçuş bulunmayan Budva, Tivat Havaalanına 32 km, Podgorica Havaalanı’na 64 mil ve Hırvatistan’da bulunan Dubrovnik Havaalanı’na ise 95 km mesafede bulunmakta.
Türk vatandaşlarına vize uygulamayan ülkelerden Karadağ’ın Podgorica Havalimanı’na, Atatürk Havalimanı’ndan Türk Hava Yolları ile haftanın 7 günü uçuş bulunmakta. Uçuşlar yaklaşık 1 saat 45 dakika sürüyor. Türk Hava Yolları’nın Saraybosna aktarmalı Montenegro Airlines ile ortak uçuşu da bulunuyor ve yaklaşık 5 saat 15 dakikalık bir uçuş gerekiyor. Podgorica’dan da Türk turistlerin yeni gözdesi Budva’ya otobüs ile geçilmekte.