Türkiye’nin turizminin en önemli illerinden biri olan Muğla’da Kral Hekatomnos’a ait anıt mezarın da bulunduğu Uzunyuva Anıt Mezarı, Arkeopark Alanı’ndaki Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait 8 bina restore edilerek ziyarete açıldı.
Türkiye’nin turizminin en önemli illerinden biri olan Muğla’da Kral Hekatomnos’a ait anıt mezarın da bulunduğu Uzunyuva Anıt Mezarı, Arkeopark Alanı’ndaki Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait 8 bina restore edilerek ziyarete açıldı.
Muğla’nın Milas ilçesinde 2010’da gün yüzüne çıktığında “yüzyılın arkeolojik buluşu” olarak nitelendirilen Kral Hekatomnos’a ait anıt mezarın da bulunduğu Uzunyuva Anıt Mezarı, Arkeopark Alanı’ndaki Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait 8 bina restore edilerek turizmin hizmetine sokuldu.
Bölgede Kültür ve Turizm Bakanlığının 8 yıldır yürüttüğü çalışmalar kapsamında, kamulaştırmaları yapılan tarihi yapıların bir kısmı restore ediliyor ve kazı çalışmalarıyla toprak altındaki yapılar ortaya çıkarılıyor.
Çalışmalarla bölgenin açık hava müzesine dönüştürülmesi hedefleniyor. Ziyaretçilerin de müzede birçok alanda eserleri hem görüp hem de uygulamalı olarak gezmesi planlanıyor.
Karia Kralı Hekatomnos’a ait mezar odası ve alandaki çalışmalar ise Milas Müze Müdürlüğü başkanlığında, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü’nün tayin ettiği bilim kurulu danışmanlığında devam ediyor.
Milas’ın tarihi evleri turizme açılıyor!
Kamulaştırılmasının ardından Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait yapılar aslına uygun şekilde restore ediyor, bazı yapıların zemin kısımlarındaki mozaikler ve tarihi eserler ise ışıklandırılarak özel cam bölmelerle ziyaretçilere gösteriliyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü’nün restorasyonunu yaptırdığı tarihi yapılar Milas konağı, halı müzesi, laboratuvar, idari bina, karşılama merkezi, çocuk aktivasyon odası ve kütüphane turistlerin soluklanabileceği merkezler olarak düzenlendi.
Uzunyuva Anıt Mezarı Arkeopark alanında restorasyonu tamamlanarak halı müzesi olarak düzenlenen binanın girişinde halı yapım aşamaları gösteriliyor. Ziyaretçiler alanda kurulan tezgahlarda halı dokuma ve boyama işlemlerini yapabiliyor. Müze içerisinde uzmanlarca aslına uygun bir şekilde temizlenen, restorasyon ve konservasyon işlemleri yapılan Milas halıları da özel bölmelerde sergileniyor.
11 dönüm alan kamulaştırıldı
Milas taş evlerinin örneklerinden, 1890 yılında inşa edilen “Emin Ağa Konağı”nın da aslına uygun restore edildi. Kesme taş yapı sisteminde inşa edilen binanın kemerli giriş formu, saçak altı silmeleri, ön cephede oluşturulmuş üçgen alınlık ve alınlık içindeki çelenk motifli rozeti, giriş bölümü olan ”rüzgarlık” kısmının sağ ve sol duvarlarında yer alan duvar resimleri Osmanlı Devleti’nin son dönem özelliklerini yansıtıyor. Konakta o dönemin günlük yaşamda kullanılan malzemeler ve figürler sergileniyor.
Milas Müze Müdürü Gülnaz Savran, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinden 8 tarihi Milas evinin restorasyon çalışmalarının hızlı bir şekilde sürdürüldüğünü, teşhirlerin yapıldığını söyledi.
Uzunyuva hikayesinin 2010 yılında talihsiz bir kaçak kazı olayıyla başladığını hatırlatan Savran, bölgede daha sonra başlatılan kurtarma kazılarında alanın arkeolojik potansiyelinin belirlendiğini, bu kapsamda 11 dönüm alanın kamulaştırmasının yapıldığını belirtti.
Savran, Milas’ın sivil mimarlık örneklerini gösteren Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine ait 8 tarihi yapının restore edildiğine vurgu yaptı. Bölgedeki 40 yapının bulunduğu parsellerin kamulaştırıldığını ifade eden Savran, 8 tarihi yapıya fonksiyon verildiğini dile getirdi.
Müze Müdürü Savran, UNESCO’nun “Dünya Mirası Geçici Listesi”nde yer alan Milas Uzunyuva Hekatomnos Anıtmezarı ve Kutsal Alanı’nda restorasyonu tamamlanan tarihi Milas evlerinin birinin Milas Halıları Müzesi olarak düzenlendiğini söyledi.
“Milas halılarını yeniden gün yüzüne çıkardık”
Milas Halıları Müzesi’nin, Türkiye’de içinde sadece bir yöreye özgü halıların sergilendiği ilk ve tek müze olduğuna işaret eden Savran, şöyle devam etti:
“Unutulmaya başlanan Milas halıları gün yüzüne çıkarılarak tekrar sergilendiği ve korunduğu bir müze oluşturduk. Burada halı tezgahı başında halı dokuyan mankenlerle halıların nasıl dokunduğunu görsel olarak da sunduk. Geleneksel halı dokumacılığını yaşatmak ve öğretmek amacıyla müzede aktivasyon odaları oluşturduk.”
Gülnaz Savran, müzede halının geçmişten günümüze yolculuğunun da anlatıldığını, gelen ziyaretçilerinde halı yapmasını sağlayarak onlarda etki yaratmak istediklerini vurguladı.
Milas’ın en zengin kültürel değerlerinden birinin de antik mimariden esinlenerek yapılan konakları olduğunu anlatan Savran, arkeopark alanının içindeki Emin Ağa Konağı’nın a Milas Konağı olarak aslına uygun bir şekilde restore edilerek odalarının o dönemin yaşantısına uygun bir şekilde teşhirinin yapıldığını dile getirdi.
Konakta Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde kullanılan eşyalar ve maketleri sergilediklerini ifade eden Savran, “Dönemin yemek adetleri, kışlık erzak yapımı, oturma, çalışma ve yatak odası, gelin odası ve çocuk beşiği yeniden canlandırılarak gelecek nesillere aktarmak amacıyla teşhiri yapıldı. Amacımız halkla yaşayan ve sürdürülebilir müze oluşturmak. Alanda yeniden yapılan düzenlemeler ve aktivasyon alanlarıyla ziyaretçi sayısında da artış yaşanacak.” diye konuştu.
Çocuklar da unutlmadı
Restore edilen tarihi yapılar arasındaki bir bina ise küçük ziyaretçilere ayrıldı. Burada dönemin oyun ve oyuncakları ile kullanılan araçlar ve kütüphane bulunuyor. Çocuk aktivasyon merkezini ziyaret edenler, burada dönemin oyunlarını oynayabiliyor.
“Tanıtım ve Karşılama Merkezi” olarak restore edilen alanda ise kazı çalışmaları sırasında evin tabanından çıkarılan Bizans dönemine ait mezarlar ile Geç Roma dönemine ait taban mozaiği yerinde korunarak üzerleri cam ile kapatılıp ışıklandırılarak sergileniyor.
Savran ziyaretçilerin aynı zamanda alanda arkeolojik kazıların nasıl yapıldığını da görebileceğini ve alandaki yapıları inceleyebileceğini kaydetti.