Covid 19 salgını dolayısıyla çalıştığı işyerlerinin kapatılması sonucu işsiz kalan binlerce müzisyen ve sahne sanatçısı açlıkla karşı karşıya kalmaktadır. Genelde günübirlik sigortasız çalışmaları sebebiyle sosyal güvenceleri olmayan ve bu nedenle kısa çalışma ödeneğinden de yararlanamayan müzisyenlerimizin yaşamlarını idame ettirebilmeleri için bu süre zarfında devletin bir takım sosyal haklar vermek suretiyle destek olması gerekmektedir.
Özcan Purçu’nun Müzisyenler ile ilgili verdiği araştırma önergesinin gerekçesi şöyle:
“ Pandemi sürecinden en çok etkilenen kesim özellikle eğlence sektöründe çalışan müzisyenler ve sahne sanatçıları olmuştur. Genelde sigortasız çalışan, sosyal güvenceleri olmayan, günübirlik sahne alan birçok müzisyen bu süreçte çalıştığı yerlerin kapatılmasıyla evlerine ekmek götüremez hale gelmiştir.”
“MÜZİSYENLER İNTİHAR EDİYORLAR”
Müzisyenler için enstrümanları bir onur meselesidir, ekmek teknesidir, hayat arkadaşıdır ve adeta ailelerinin bir ferdi gibidir. Pandemi sürecindeki ekonomik darboğazda olan birçok müzisyen enstrümanını satmak zorunda kalmış, daha da vahimi geçim sıkıntısı çekmeleri nedeniyle bunalıma girerek intihara sürüklenmişlerdir. Türkiye’nin birçok yerinde müzik emekçileri toplu sessiz eylemler ve basın açıklamaları yaparak seslerini duyurmaya çalışmış ancak yetkililer bu eylemlere karşı duyarsız kalmıştır.
“ROMAN MÜZİSYENLER GEÇİNMEK İÇİN ENSTRÜMANLARINI SATIYOR”
Müzisyenlerin tamamını kayıt altına almak mümkün olmasa da sosyal bir devlet olarak günübirlik çalışan müzik emekçilerinin salgın döneminde mağduriyetleri giderilmelidir. Birçok çalışma grubunda ikame olanağı varken müzisyenlik mesleğini yapan insanların bu olanağı diğer çalışma gruplarına göre çok daha düşüktür. Özellikle müzisyenlik mesleğini yoğun bir şekilde icra eden ve kazançlarını günlük çalışma ile sağlayan Roman vatandaşlarımız bu darboğazdan en ağır şekilde etkilenenlerdendir. Müzik dışında çiçekçilik, hurdacılık, seyyar satıcılık gibi işleri yapan Roman vatandaşlar sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte, söz konusu işlerini de yapamaz duruma gelmişlerdir. Roman müzisyenler enstrümanlarını satarak kiralarını ödemeye, ailelerini geçindirmeye çalışmakta ve sektördeki diğerleri gibi ağır ekonomik sıkıntılar yaşamaktadır.
“MÜZİK EMEKÇİLERİNİ KADERİNE TERK ETMEK, SOSYAL DEVLET İLE BAĞDAŞMAZ”
Müzik sektörünün yaklaşık 1 milyon kişiye istihdam sağladığı bilinmektedir. Bu kadar çok insanın mağdur edilmesi sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmayan bir durumdur. Pandeminin getirdiği ekonomik darboğazda olan ve tamamen bitme durumuna gelen müzik ve eğlence sektörünün, bu ekonomik buhrandan kendi çabaları ile kurtulmaları mümkün değildir. Müzik sektörü çalışanları, emekçileri, sanatçılar böylesine çaresizliğe mahkûm edilmemelidir.
Eğer sosyal bir hukuk devleti isek; pandemi koşulları altında ezilen, çaresiz bırakılan, tek geçim kaynağı müzik olan müzisyenlerimizi kaderlerine terk edemeyiz. Müzik emekçilerinin ekonomik olarak yaşamlarını devam ettirebilmeleri için devlet eliyle sanatlarını icra edebilecekleri koşulların oluşturulması, yaşadıkları sorunların çözümüne yönelik ekonomik ve sosyal tedbirlerin alınması amacıyla Meclis Araştırması açılması yerinde olacaktır.