Sesil ve Selin Gündoğdu kardeşler, babalarının 15 yıl önce tarım yatırımı amaçlı satın aldığı Milas’ın Avşar köyündeki içinde 75 bin adet ‘Memecik’ ve ‘Delice’ bulunan bahçenin nimetlerinden sadece kendileri değil, herkes yararlansın istemişler. Ortaya ‘Mylasse’ çıkmış…
Onların hikayesi yaklaşık 15 yıl önce babaları Fikret Gündoğdu’nun tarım yatırımı amaçlı Muğla Milas’ın Avşar köyünde dağlık bir bölgede içinde 75 bin adete yakın zeytin ağaçları olan bin 500 dönüm araziyi satın almasıyla başlamış. (Ki, burası halen Milas’ın en büyük ikinci arazisi.)
Aslında Selin Gündoğdu, film sektöründe görev yapıyor. Ablası Sesil Gündoğdu ise iç mimar. Aileye ait bu arazinin nimetlerinden kendileri yararlanırken, çevrelerinde bulunan ve hatta bulunmayan herkesin bu şifalı gıdayı tüketmesini istemişler. Bunun bir sonucu olarak da ortaya ‘Mylasse’ çıkmış. Ağaçları ağırlıklı olarak bölgeye özgü ‘Memecik’. Onun yanı sıra ‘Delice’leri de var. Yıllık ortalama 10 ton zeytinyağı elde ediyorlar. Bunu da ufak çaplı reklamlar ve sosyal medya aracılığıyla pazarlıyorlar.
“Doğayı seviyoruz (hep sevdik, koruduk, değer verdik), yediklerimizi önemsiyoruz (her zaman en doğal yiyeceklere ulaşmak istedik), çevremizdeki en değerli yiyecek olan zeytine odaklandık, doğal ürünlerimizi birçok insana tattırmak istiyoruz, geleceği düşünüyoruz, bu yüzden sürdürülebilir ve doğal tarıma adanma kararı aldık. Daha fazla ağaç ıslah edip daha fazla verim alma planları içindeyiz. Sihirli kelimelerimiz ise umut, inanç, tutku ve heyecan” diyorlar.
Yapılacaklar listelerinde en önde ihracat bulunuyor. Pandemi tam anlamıyla bittiğinde dünyanın farklı yerlerde fuarlara katılıp yarışmalara aday olmayı hedefliyorlar. Bu kadar büyük ve değerli bir araziden çıkan organik ‘Memecik’ zeytinyağını dünyaya tanıtmak ve sevdirmek istiyorlar. Tarım ve doğa ile ilgilenmenin tutkuyla doğru orantılı olduğundan hareketle bu tutkularını mümkün olduğunca çevrelerine yaymaya çalışıyorlar. Çünkü bilinçli ve sağlıklı yiyecekler tüketmenin yorucu hayat şartlarına maruz kalan herkese iyi geldiğine inanıyorlar.
Dünyada bilinen en eski ekili ağacın zeytin olduğunu, eski çağlardan beri birçok efsanenin odak noktasını oluşturan dostluk, barış, inanç, bütünlük ve zaferi temsil eden zeytin ağacının tabiat ananın insanlığa sunduğu bir mucize kabul edildiğini hatırlatan Gündoğdu kardeşler ekliyor: “Bize miras ruhumuza işleyen bu bereketli toprakların nimetlerine sonsuz şükrederek onlara sahip çıktık ve her birinin türüne, özüne bağlı kalarak zeytinlerimizden doğal yollarla ‘Mylasse’ markamızı yarattık. Gözümüz gibi baktığımız, yüksek dağların tepesinde yetiştirdiğimiz ‘Memecik’ türü kıymetli zeytin ağaçlarımızdan saf halde organik zeytinyağlarımızı üretiyoruz. Çünkü insan vücudunun ihtiyacı olan en önemli ve doğru enerji kaynağının kendi harcadığı yakıt olduğunu biliyoruz. Bölgeye özel ‘Memecik’ zeytininden polifenolü yüksek, asiditesi düşük, meyve kokusu kuvvetli yağ elde ediyoruz. Gelecekte yaşayacağımız hayatı daha kaliteli ve sağlıklı yaşamak için buradayız. Biz de her ne olursa olsun bu yolda birlikte yürüyeceğimize, zeytinyağının mucizesini tarladan sofranıza aktaracağımıza söz verdik. Hiçbir katkı maddesi, kimyasal işleme olmadan bu sağlıklı lezzeti size sunduğumuz için çok heyecanlıyız.”
Ailenin çatı şirketi FS Group… Bir de FS Group Design var. Sesil Hanım, ömrünü doldurmuş ya da budamadan elde edilen zeytin ağaçlarını toplayıp şekillerine ve yapılarına göre yemek masası, sehpa, aydınlatma, sunum tahtaları, kahve altlığı gibi farklı ve haute couture konseptinde tasarımlar yapıyor.