“Turizme Yön Verenler” 5. konferansı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Turizm İşletmeciği ve Otelcilik Yüksekokulu ( ÇÖMÜ)’de gerçekleşti.
Konferans zincirine 4. kez konuk olan Recep Arısoy’dan sert açıklamalar geldi.
Arısoy, eğitimdeki sorunları akademisyenlere yüklemek yanlış olur, bu konuda en büyük sorumluluk kanun koyucularındır dedi.
Arısoy konuşmasına, bu konuyu gündeme taşıyan On Sekiz Mart Üniversitesi Turizm İşletmeciği ve Otelcilik Yüksek Okulu, Turizm Topluluğu“TUTO”ya, TUTO Başkanı Dzhuneyt Shemsi Ali ve Turizme Yön Verenler Konferans Zincirinin koordinasyon sorumlusu Özgür Hacıoğlun’a teşekkür ederek başladı.
Turizm okullarındaki eğitim ve sektörün gerçekleri, konuların işlendiği konferansa ayrıca, Sonar Araştırma Başkanı ve Sözcü Gazetesi Yazarı Hakan Bayrakçı; Ekin Yayın Grubu ve EMITT Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Halim Bulutoğlu; SKAL İstanbul adına; Uluslararası SKAL Türkiye Federasyon Komite Başkanı Melike Doğruer; Yazar, Turizm Sektörü Profesyoneli, TV Programcısı Hüseyin Hakkı Kahveci konuşmacı olarak katıldılar.
Arısoy’un açıklaması; Turizm yüksek okullarının akademisyenleri sorunlara bizden farklı bakmıyorlar, temennimiz kanun koyucularının da bu sorunlara bizler gibi bakması.
Türkiye’nin turistik arz verileri ile turizmden elde ettiği gelir miktarı kıyaslandığında, hak ettiği yerde olmadığı net olarak görülmektedir.
Bu durumun en önemli nedeni, temel ve mesleki turizm eğitimine gereken öneminin verilmemesi, sorunların üzerine eğilinmemesi, mevcut sorunlarına etkin ve kalıcı çözümler üretilememesidir.
Ne yazık ki Türkiye, turizm alanında hayati bir öneme sahip eğitim konusunun önemini yeterince kavrayamamış ve gereken eğitim yatırımlarını yapmakta yavaş ve yetersiz kalmıştır, kanun koyucuların bu konuya hassasiyetti yeterince görülmemiştir.
Turizm eğitiminde karşılaşılan ve içerikleri birbirinden farklı pek çok sorun vardır. Bu sorunları kabullenmek yerine, sorunları ortadan kaldıracak etkili çözümler geliştirilmeli, bu konuda da, herkes üzerine düşenin en iyisini yapmalıdır.
Yüksek Öğretim Kurulu da üzerine düşeni yapmalı ve uygulamalıdır. Kendisine bağlı ilgili fakülte ve yüksekokullarında öncelikle pratiğe dayalı eğitim yapma imkânı sağlamalı ve uygulama oteli olmayan eğitim kurumları açmayarak, nicelikten çok niteliğe önem vermelidir.
Fakülte düzeyinde yapılan turizm eğitimi, pratik eğitimle desteklenmelidir. Ayrıca bu akademik eğitimde, temel derslerin yanı sıra öğrencilerin yetenek ve kişisel isteğine göre turizm sektöründe tasarladığı çalışma alanına yönelmesini sağlayacak geniş bir seçmeli dersler alternatifleri de sunulmalıdır.
Yüksekokullardaki turizm eğitim ve öğretiminde ise daha pratik hedeflere, gerçekçi bilgilere ve uygulamalara yönelme esas olmalıdır
TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı, turizm işletmelerinde çalışan personelin sadece meslek formasyonu almış kişilerden oluşması ile ilgili gereken yasal düzenlemeleri yapmalıdır.
Turizm sektöründe çalışmanın, belirli bir mesleki eğitim almış olma koşuluna bağlanması, Türk turizminin kalitesini önemli bir miktarda yükselteceği gerçektir.
Yine, TC. Kültür ve Turizm Bakanlığı, sektörle turizm eğitim kurumları arasında sıkı bir işbirliği kurulmasına aracılık etmeli, öğrencilerin ve öğretim elemanlarının iş alemine açılmasını, profesyonellerden de turizm eğitim kurumların da usta öğretici olarak yararlanılmasını sağlayacak yöntemler geliştirilmelidir.
Turizm eğitiminde, sorunlara yakınmak yerine; acil çözümler hayata geçirilmeli, dünya turizm eğitim teknolojisinde atılan adımların ve meydana gelen gelişmelerin yakın takibe alınması gerekmektedir.
Unutmayın ki, Türk turizm de istikbâl eğitimle ile birlikte sağlanabilmektedir.