Sultanahmet esnafı, Avrupalı turistin gelmemesinden yana çok dertli. 2016’nın ocak ayında Sultanahmet Meydanı’nda meydana gelen, canlı bomba saldırısında 12 Alman turistin hayatını kaybettiği ve 16 kişinin yaralandığı patlamanın ardından bölgedeki turizm oldukça etkilenmişti.
Sultanahmet Meydanı’nda 2016’nın ocak ayında meydana gelen, canlı bomba saldırısı, ülke genelinde yaşanan siyasi krizler ve ekonomik zorluklar Sultanahmet esnafının belini büküyor.
Sultanahmet’te bir otelin misafir ilişkileri müdürü olarak görev yapan Ferda İnan, Sultanahmet Meydanı’nda 12 Ocak 2016’da meydana gelen patlama ve Türkiye genelinde yaşanan siyasi krizler, bölgedeki turizmi de birebir etkilemiş.
İnan’a göre, saldırının ardından Avrupalı turistler İstanbul’da turizmin göz bebeği olarak bilinen Sultanahmet bölgesinden ayağını çekti. DW’nin haberine göre, Ferda İnan, 2015’ten bu yana işlerin en az yarı yarıya azaldığını söylüyor.
“İki kişilik oda fiyatımız 2014 senesinde 95 Euro idi. Şu an 50 Euro” diyen İnan, Sultanahmet’te turizm alanında iş yapan hemen herkesin darboğaz nedeniyle ödemelerini gecikmeli yaptığını anlatıyor.
“Kaymak tabaka diye tabir ettiğimiz, para kazandıran turist gelmiyor” diyor. Kaymak tabaka ile işaret ettiği kesim, Avrupalı turist. Arap turistlerin çoğunlukta olduğunu belirttikten sonra, “Onlar kaliteye bakmıyor, ucuza yöneliyor. Alkol tüketmiyorlar. Kültürel tur aramıyorlar” diye devam ediyor.
“Turist çekmek adına fiyat düşürüyorlar”
Sultanahmet Turizm Derneği Başkanı Yaşar Yavuz ise 2018 yılından umutlu. Gündelik hayatı da etkileyecek saldırı ya da diplomatik kriz gibi herhangi bir olumsuzluk yaşanmadığı takdirde, bu senenin turizm açısından çok iyi geçeceğini düşünüyor.
Sultanahmet bölgesinde Mart ayı için otellerde yüzde 50’nin üzerinde doluluk olduğunu belirten Yavuz, “Bu oranı en son 2014 yılında görmüştük” diyor. 2017 yılının çok kötü geçtiğini ifade eden Yavuz, sene sonu itibarıyla toparlanma yaşandığını söylüyor.
“Turist gelmeyince birçok otel kapandı, insanlar borçlandı ve personel çıkardılar. Kredi çekenler oldu” diyen dernek başkanı, bu durumdan bölgedeki esnafın da etkilendiğini dile getiriyor.
Turistlerin ağırlıklı olarak Rusya ile Arap ülkelerinden geldiğini söyleyen Yavuz, meselenin sadece turist sayısı olmadığını da ekliyor.
Şu an dipte olduğunu ifade ettiği fiyatların da yükselmesi gerektiğini belirterek, “Doluluk arttıkça fiyatlar da artacaktır. Dolululuk para kazandığınız anlamına gelmiyor. İnsanlar önünü görmediği için turist çekmek adına fiyat düşürüyor” diye konuşuyor.
“Avrupalı turist İznik çinisinin ne olduğunu bilir”
Nihat Yılmaz, 18 senedir hediyelik eşya satıyor. Yılmaz’ın da yakındığı konuların başında, “Kültürel yapıları ve hayata bakış açıları farklı” diye tabir ettiği Avrupalı turistin olmayışı geliyor.
“Avrupalı turist İznik çinisinin ne olduğunu bilir mesela. Arap turist ise halı, deri, çini almaz. Biz de düşük maliyetli hediyelik eşyalara yöneldik” diyor. Yılmaz’a göre, Avrupalı turist kaybı darbe girişiminden sonra iyice arttı.
Sultanahmet saldırısı sonrası işlerinde yüzde 75 oranında kayıp olduğunu, borçlanarak hayatına devam ettiğini söylüyor. Fiyatları yükseltememelerinin önemli bir sıkıntı olduğunu belirten Yılmaz, “Nasıl yükselteceksin, müşteri yok zaten” diye konuşuyor.
“OHAL olan yerde nasıl eğlenebilirsiniz?”
Tuncay Koç, bir seyahat acentasının iki ortağından biri. İşlerin son dört yıldır kötü gittiğini söyleyen Koç, şirketin 2014’te 1 milyon olan cirosunun, son üç senedir bu sayının dörtte biri civarında seyrettiğini anlatıyor.
Ekonomik sıkıntı nedeniyle eleman çıkarmak zorunda kalmışlar. Ödemelerde aksamalar yaşandığını belirterek, “Biz 12 yıllık işletme olduğumuz için kredi çekmedik belki ama otelini kilitleyip giden insanlar var” diyor.
“Avrupalı turist yok. Alman turistler mesela, Noel zamanı İstanbul’a gelirdi. Şimdi gelmiyorlar. Avustralyalı, Kanadalı, Koreli, Japon turist yok” diyerek bu durumun kültür turizmi yaptığı için işlerini etkilediğinden bahsediyor.
Arap turistlerin daha çok alışveriş odaklı olduklarını dile getirerek, Avrupa’dan turist gelmediğinde kültür turlarına ilginin azaldığını söylüyor.
“Burada bomba patlamasaydı bu kadar etkilenmezdik” diyen Koç, saldırıdan sonra bir süre tramvaya binemediğini anlatıyor. Acente müdürü ayrıca, OHAL’in de turizme olumsuz katkı sağladığını düşünüyor: “OHAL olan yerde nasıl gönül rahatlığıyla eğlenebilirsiniz?”