‘Türkiye Turizm Stratejisi Vizyon 2023 Termal Turizm Master Planı’nda, termal kaynakların, ferdi kullanım yerine ortak alanlarda kullanılmasına yönelik projelerin hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi.
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (ASHMYO) tarafından ‘Afyonkarahisar’da Sağlık Turizminin Yeri’ konulu bir panel düzenlendi.
ASHMYO Müdürü Prof. Dr. Mustafa Altındiş, İhsaniye Kaymakamı Ömer Faruk İlhan, Güral Afyon Termal Otel Genel Müdürü Serdar Tütüncü ve İkbal Termal Otel Genel Müdürü Orhan Kuş’un konuşmacı olarak katıldığı panelde, termal suların geleceği ve termal yatırımlar ele alındı.
Panelin açılış konuşmasını yapan AKÜ Öğretim Görevlisi Serkan Şen, Türkiye’de 46 ilde 190 civarında kaplıca bulunduğunu belirterek, Türkiye’deki termal kaynakların bölgelere göre dağılımı incelendiğinde, ilk sırayı Afyonkarahisar bölgesinin aldığını söyledi. Şen, ‘Türkiye Turizm Stratejisi Vizyon 2023 Termal Turizm Master Planı’na bakıldığı zaman, öncelikle dört bölgede termal turizm master planı hazırlandığını, bu bölgelerin Güney Marmara, Ege ve Afyonkarahisar’ın içerisinde yer aldığı Frigya bölgesi olduğunu belirtti. Bu bölgelerde termal turizm merkezleri belirlenerek, termal turizmin altyapı ve üst yapısının geliştirilmesine yönelik stratejilerin hayata geçirileceğini ifade eden Şen, termal suyun konutlarda, konut devre mülklerinde ve konut kooperatiflerinde ferdi olarak kullanımı yerine ortak alanlarda kullanımının sağlanacağını anlattı.
İhsaniye Kaymakamı Ömer Faruk İlhan da Gazlıgöl termal havzasının, Türkiye genelinde üne sahip olduğunu, burada gerek su kullanımı, gerekse devre mülk yapımı konusunda çalışmalar yaptıklarını anlattı.
Güral Afyon Termal Otel Genel Müdürü Serdar Tütüncü ise Afyonkarahisar’da termal turizm işletmeciliğine katkıda bulunan insanlar olarak, en büyük sıkıntılardan birisinin, termal suyun kontrollü ve bilinçli ellerde kullanılması sorunu olduğunu söyledi. Tütüncü, Türkiye’nin termal kaynaklar açısından Avrupa’da birinci sırada yer aldığını, termal kaynaklar açısından çok zengin olmasına rağmen bundan yeteri kadar faydalanılamadığını belirtti. Tütüncü, “Türkiye’de maalesef yapılan termal tesisler, sıcak suyu olan tesisten öteye geçmiyor. Bu alanda bizlerin, Avrupa’daki benzerleri örnek alarak, onun üzerine ne katılabileceğinin çalışması yapılmalıdır. Türkiye’de sağlık turizmi ciddi anlamda gelişti. İnsanlar termal turizmden yararlanırken, işin sadece kozmetik tarafından faydalanıyor.” dedi. Medikal boyutun önplana çıkarılması ve bunun doktor kontrolünde gerçekleştirilmesi gerektiğini belirten Tütüncü, fizyoterapistlik mesleğinin, geleceği olan bir meslek olduğunu, öğrencilere kendilerini geliştirmeleri yönünde tavsiyelerde bulundu.
İkbal Termal Otel Genel Müdürü Orhan Kuş da Türkiye’de bin 500 adet bilinen termal su kaynağının var olduğunu belirterek, belediyeler ve özel idarelerin bu su kaynaklarının olduğu bölgelere tesisler yaptığını, ancak bunun hamam olmaktan öteye gidemediğini söyledi. 1992 yılında bölgede en gelişmiş termal otel olarak Oruçoğlu Termal Otel’in devreye girmesiyle ülkede ve bölgede termal turizm açısından bir gelişme yaşandığını belirten Kuş, “Ömer Gecek Havzası, termal turizm açısından bir pazar oluşturmuştur. Ömer Gecek Havzası, Afyonkarahisar’ı mermer, sucuk ve kaymağından başka termal ile tanıtmaya başladı. Fakat otellerin sayısının hızla artması neticesinde pazarın istediğimiz seviyede büyümemesi, otelleri sıkıntıya sokmaya başladı.” dedi.