Peki biz ne yapıyoruz? Yataklarımız boşken yeni oteller yapmaya devam ediyoruz. İkinci en önemli yaptığımız ise neredeyse yıl dolmadan bakan değiştirmek…
Turizm Sektörü ve Turizm Bakanları
Son bakanımız Prof. Numan Kurtulmuş. Ayağının tozu ile Turizmim başkentine geldi. Hayırlı olsun; parti genel başkanlığı yapmış, siyaseten tecrübeli, ağzı iyi laf yaptığı için Hükümet Sözcülüğü görevinde bulunmuş, İmam Hatip çıkışlı, İşletme Fakültesi mezunu, Akademisyen… Bu bilgilere ulaşınca Google amcaya geçmiş dönemlerdeki bakanların listesini sordum. Kimler gelmiş, kimler gitmiş. Farklı bir şeye baktım ben listede, kuruluştan bu yana “sektörden kimler bakanlık yapmış” diye . Yanlış olmasın ama, 1996 yılında tam bir yıl süre ile Bahattin Yücel’in adını gördüm. Diğerleri ise turizmle yakından uzaktan alakası olmayan kişiler…
Şimdi siyasetçiler “Turizm Bakanı olmak için, turizmci olmak şart mı, bakan politikayı belirler, müsteşar uygular” diyecekler… Bence kazın ayağı öyle değil. Sektörü iyi tanıyan, yatırımını, girdisini-çıktısını bilen, sorunlarına vakıf, projeleri ve stratejileri olan biri bakanlık yapsa kötü mü olur? Yatırımcı ağlıyor, işletmeci yangın yeri, çalışan işsiz, Yasalar yetersiz, plan yok, proje yok, kimseleri dinlemeyen ve kimsenin ulaşamadığı bakanlar var, ama yok.
Bunu niye söylüyorum. Lütfen son yıllardaki bakanlara bir bakın. Sektörden o kadar uzaklar ki; turizmin başkenti unvanını almış Antalya’ya gelmek yerine seçim bölgelerinde oturuyor, turizmle ilgili de ara sıra ahkâm kesiyorlar.
Mustafa Taşar; “Ben otel ayısıyım”
ANAP iktidarının en renkli bakanlarından birisiydi Mustafa Taşar. Demeçleri ile renk katıyordu sektöre. Sektöre ve turizme ilgisini pekiştirmek adına “Otel ayısı” lakabını bile kendine uygun görmüştü rahmetli. Turizmde yatırımcıların sorunları ile yakından ilgilenir, daha iyi ve kaliteli hizmet için çalışırdı.
Ondan önce Mükerrem Taşçıoğlu vardı. İşadamıydı, “Damdan düşenin acısını damdan düşen bilir” diyerek Türkiye’de yeni başlayan turizm yatırımlarına büyük hız vermişti. Her türlü destek ve teşvik o’nun zamanında tavan yaptı. Ara sıra demeçleri ile“Turizm bu yıl patlayacak” diyerek sektörü heyecanlandırıyordu. Nitekim turizm o’nun döneminde patladı…
Turizmde 90 Sonrası İşler Değişti
Ak parti döneminde Başbakanlar her ne kadar yıllık 30-40 milyar dolar girdi sağlayan sektör için; “Turizmi önemsiyoruz” deseler de 90 sonrası turizm kendi kendine ilerledi. Çünkü Bunda Türkiye’nin doğal güzelliği, tarihi eserleri ve kaliteli hizmet ile kaliteli otellerinin de etkisi oldu.
Bakanlığımızın hazırladığı bir Turizm Politikamız bile yok. Son iki yıldır olduğu gibi turist gelmediği zaman uygulamaya koyacağımız bir “b” planımız yok, turizm işsizlerine çartr bulacak bir politikamız da…
İşte bu dönemde Güldal Akşit bakanlık yaptı mesela. Turizmle yakından uzaktan ilgisi yoktu, Ak Parti kurucularındandı, TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu başkanıydı. Bir iz bırakmadan geldi ve gitti.
Eski Valilerden ve Ankara Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri yapmış Atila Koç’ da bu sektöre bakanlık yaptı. Toplu mekânlarda ve toplantılarda uyuklama problemi ile basının özel dikkatini çeken Atilla Koç, “Bakanlığı döneminde ne yapmıştı?” diye sorsak hiçbir şey hatırlayamayız.
2015’de kısa süreli bakanlık yapan Siyasetçi, bürokrat, öğretmen Yalçın Topçu Büyük Birlik Partisi Genel Başkanlık sıfatı ile bağımsız olarak atandığı bakanlıkta, seçim hazırlığı yaparken bakanlık işleri askıya alındığından tanıma fırsatı bile bulamadığını söyleyebiliriz.
Seçimler sonrası görevini devrettiği, akademisyen ve siyasetçi, Kahramanmaraşlı ve İlahiyat Fakültesi mezunu Mahir Ünal ise beş ay 14 günlük bakanlığı süresince bakanlık personeli ile bile bir araya gelemedi.
İhtisası ve Ak Partide yaptığı görevler nedeniyle Strateji uzmanı olarak bilinen Adanalı yakışıklı ve bekar Ömer Çelik’den gerçekten çok şey bekliyorduk. Ancak o, şimdi yürütmekte olduğu Avrupa Birliği Bakanlığında olduğu gibi, bakanlıkla ilgili görevler yerine seçim bölgesi Adana’ya gidip siyaset yapmayı tercih etti.
1968 doğumlu Ömer Çelik, Adana Motor Teknik Lisesi’nde başladığı lise öğrenimini Adana Erkek Lisesi’nde tamamladı. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldu ve aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Türkiye’de çoğulculuğun yeni görünümleri (Son dönemdeki çoğulcu toplum modeli tartışmaları) başlıklı yüksek lisans tezini yazarak 1998 yılında yüksek lisansını tamamladı.
Bir de aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı da yapan Nabi Avcı var. Bilecikli, Avcı 3,5 yılla en uzun süreli bakanlık yapanların başında geliyor. Akademisyen, yazar. Yeni Şafak gazetesinde yazarlık yapmış olan Avcı, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İdari Bilimler Fakültesinden mezun oldu. Doktorasını Anadolu Üniversitesi’nde İletişim Bilimleri alanında yaptı. Eskişehir’den pek ayrılmıyor, 1996 yıllarında Kanal 7 Televizyonunda 360 derece isimli program yaptı. Konu hiç. Bir zaman Turizm değildi. Aynı dönemde Yeni Şafak gazetesinde yazarlık ve yöneticilik yaptı. Turizmimizin batış dönemi de o’na rastladı, çaresiz kaldı.
Bakın hiç birisinin turizmle yakından uzaktan ilgileri yok. Çünkü hükümetin bakanlık dağılımında kıstas, balkanın o konuda uzmanlığı değil, ana kıstas bakanlık görevlerinin bölgelere göre eşit dağılımını sağlamak…
Numan Kurtulmuş Hoca’ya ben şahsen inanıyorum. Akademisyenlik kimliği önce araştırmayı gerektiriyor. Araştıracak, soruşturacak bilmediği konuları bilenlere soracaktır. Bu sektörde çok sayıda sivil toplum örgütü var, danışmanlar, uzmanlar var. Bunları bir araya getirip önce bir turizm envanteri, ardından kısa, orta ve uzun vadede program, politika ve strateji belirlenecek. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok bence…
Kaynak; 1