Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Can Dündar’ın senaryosunun bir bölümünü cezaevinde yazdığı ‘Kültür Yolcuları Havana’da belgeseli tamamlandı.
Can Dündar’ın tutuklanmasından kısa süre önce Nebil Özgentürk ve Coşkun Aral’la hazırlayıp çekimlerine katıldığı ‘Kültür Yolcuları Havana’da – Üç Adam Üç Sanatçının İzinde’ belgeseli tamamlandı. Belgesel, yakında ekranlarda gösterime girecek, ardından kitapçı raflarında yer alacak. Cumhuriyet gazetesinin haberine göre; geçen yılın eylül ayında kolları sıvayan Can Dündar, Nebil Özgentürk ve Çoşkun Aral, yolu Küba’dan geçen üç sanatçının, Nâzım Hikmet, Ernest Hemingway ve Alberto Korda’nın, hem yaşamı hem de Küba’da geçirdikleri zamanları ele alan yeni bir belgesel yapmaya karar verdiler.
Nâzım’ın mahsun büstü
Belgeselin odak noktasında yer alan Nâzım Hikmet, 1961 yazı ortalarında davetli olarak Küba’ya gelmiş ve iki aya yakın Havana’da kalmıştı. Havana’da Kübalı yazar ve sanatçılarla buluşmuş, gözlem yapmış ve Küba’yı detaylı biçimde tanımaya çalışmıştı. “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin, işin kolayına kaçmadan ama…” dizelerinin olduğu ünlü Havana şiirini de bu gezi sonrasında yazmıştı. Nâzım’ın 1961’de kaldığı Küba Özgürlük Oteli’nde çekimler yapan, Mustafa Kemal’le yan yana büstünün bulunduğu Anıt Park’ı ziyaret eden üçlü, Türk Büyükelçiği’ndeki, henüz konacak yer bulunamayan, hazin şekilde sandıkta bekletilen Nâzım heykelinin macerasının da peşine düştü.
Che’nin ünlü fotoğrafçısı
Yine, gençliğinde savaş muhabiri olarak İstanbul’da bulunan Ernest Hemingway de haberci ve yazar olarak dünyayı dolaşmış, sonra da Küba’ya yerleşmiş büyük bir romancıydı. Yazdığı pek çok romanı filme çekilen Nobel ödüllü Hemingway’in Küba’daki evi, restoranlar, kaldığı oteller, ‘Yaşlı Adam ve Deniz’ romanında geçen balıkçı kasabası ve balıkçının kendisi de, ‘Kültür Yolcuları Havana’ belgeselinin detayları arasında yer aldı.
Ernest Hemingway anılarını Küba’da yaşayın / Hemingway izinde Küba Turları Tıklayın
Kübalı fotoğraf sanatçısı Alberto Korda’nın hazin hikâyesi ise, belgeselin üçüncü bölümü oldu. Korda’nın, başta devrimci lider Che Guevara’nın portresi olmak üzere çektiği pek çok fotoğraf dünyanın pek çok dergisine kapak oldu. Özellikle Che’nin bakışlarını yansıtan efsanevi ve ölümsüz fotoğraf, dünyanın en çok basılan fotoğrafı unvanına sahipken, dünyanın bazı büyük şirketleri telif ödemeden ürünlerinde bu fotoğrafa yer verdi. Üç belgeselci, yoksul biçimde yaşamını kaybeden Korda’nın hayatındaki ilginç ayrıntıların peşine düşerken; belgeselde Aral’ın Korda ile sağlığında gerçekleştirdiği röportaja da yer verildi.
Baba-oğul dayanışması
Üç belgeselci, yazım ve montaj aşamasına geldiklerinde ise, Can Dündar cezaevine girdi. Tüm ülkenin dikkat kesildiği tutuklanmasının ardından Dündar cezaevinde köşe yazılarını ve kitap çalışmalarını sürdürdüğü gibi, belgeselin “Nâzım’ın Havana’sı” bölümünün senaryosunu da yazdı. Yıllarca hapiste ömür tüketen Nâzım Hikmet’in, ölümünden kısa bir süre önce gerçekleştirdiği Küba seyahati böylece “içerdeki belgeselci” tarafından yazılmış oldu. Üç bölümlük belgesel serisinin ilk bölümünde yayımlanacak ‘Nâzım’ın Havana’sı’nın bir başka sürprizi ise Can Dündar’ın oğlu Ege Dündar tarafından seslendirilmesi oldu. Yönetmenliğini Nebil Özgentürk’ün üstlendiği, müziklerini Kardeş Türküler’in yaptığı ve Zülfü Livaneli bestelerinin de kullanıldığı belgeselin seslendirme sanatçıları arasında Cihan Ünal ve Sungun Babacan da yer alıyor.