Venedik dünyanın nabzının attığı şehirlerden biri ve St. Mark meydanı da şehrin nabzının attığı yer…
Dört bir yanında suların ve gondolların göründüğü meydana çıktığınız zaman, muhteşem el işi bir güzellik ve mimari bir deha ile karşılaşıyorsunuz. Burası St. Mark Bazilikası. Bu sığ suların olduğu bölge orta çağın ilk dönemlerinde barbar istilalardan bölgeyi korumak için ortaya çıkmaya başlamış. Mültecilerin alanı 13. yüzyılda önemli bir güç haline dönmüş. Venedikliler de Dalmaçya kıyısını, günümüzdeki ismiyle Hırvatistan’ı, batının doğuyla buluştuğu bölgeleri ve Girit’i kontrol etmişler. Venedikliler için her zaman imaj ve sunum önemli olmuştur. Pek çok farklı ve mistik tarihi bulunan St. Mark meydanının şehre barış ve huzur getirdiğine inanılıyor.
Napoleon’un Venedik üzerindeki izi
Eski dönemlerde katedral Venedik şehrinin en uzak yerinde bulunuyordu. Şimdiyse şehrin meydanında tüm ihtişamıyla gelenleri büyülüyor. Napoleon tarafından 1804 yılında katedral haline dönüştürülen St. Mark, Venedik’in güçlü kabuğu gibi… Şehri ziyaret eden herkesin gıpta ettiği ve etkilendiği pek çok değerli objenin sergilendiği katedrali görmek için en güzel fırsatlardan biri de her yıl düzenlenen Venedik festivali.
Venedik Festivali 2014
Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turistin akın ettiği Venedik festivali, özellikle de şehrin meydanında renkli görüntülere sahne oluyor. Dünyanın pek çok farklı yerinden gelen kişiler, renkli kostümleri ve özellikle de Venedik ile bir bütün haline gelen büyüleyici maskeleriyle görsel şölenin birer parçası oluyor.