Mauritius, kültürel zenginliği, doğal güzellikleri, bembeyaz kumsalları, mercan resifleri ve pırıl pırıl turkuvaz denizi ile turistlerin her daim ilgisini çeken rotalardan biri.
Rivayete göre Mark Twain, Tanrı’nın önce Mauritius’u var ettiğini, onun güzelliğinden esinlenerek cenneti yarattığını ifade etmiş.
Hürriyet’ten Saffet Emre Tonguç’un Mauritius için kaleme akdığı yazısı;
Mauritius, Afrika’nın güneydoğusunda bulunan bir ada ülkesi. Hint Okyanusu’nda, Madagaskar’ın yakınında yer alıyor. Başkenti karmaşanın ve kalabalığın hâkim olduğu bir liman şehri olan Port Louis. Farklı din ve kültürlerden insanların bir arada yaşadığı bir ülke. Camiler, kiliseler, tapınaklar, hepsi iç içe. Adaya ilk adımınızı attığınız anda Hindistan’a geldiğinizi; müziğini dinlediğinizde ya da danslarından bazılarını izlediğinizde, Afrika’nın tam ortasına düştüğünüzü; şık otellerinin mutfağında leziz yemekleri tadarken ise bir Fransız restoranında olduğunuzu sanmanız büyük olasılık. Bana göre, Mauritius’u asıl çekici kılan da bu kültürel çeşitliliği.
Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 22)Burası büyük bir ülke değil, bir ucundan diğerine iki saatte ulaşmanız mümkün. Bununla birlikte diğer egzotik adalardan farklı olarak pek çok ilginç yere, göz kamaştıran doğa harikasına, şelaleye ve dünyanın en güzel sahillerinden bazılarına ev sahipliği yapıyor.
Göz alıcı güzellikleriyle Mauritius Adası Turları Tıklayın
7 Cascades
Fransız kolonilerinin eserlerini görmek için başkent Port Louis; doğa yürüyüşlerine meraklıysanız ve yeşil alanlarla dolu keyifli bir gün geçirmek istiyorsanız 7 Cascades (Yedi Şelale); sualtı dünyasının renkli kapısını biraz aralamak istiyorsanız 200’den fazla balık türüne ve deniz canlısına ev sahipliği yapan Mauritius Akvaryumu uğramanız gereken duraklar.
Mauritius Akvaryumu
Hintlilerce kutsal sayılan Grand Bassin Gölü, ziyaret etmeniz gereken bir diğer önemli nokta. Deniz seviyesinden yaklaşık 550 metre yükseklikte bulunan bu krater gölüne, hacı olmak isteyenler çıplak ayakla yürüyerek geliyorlar. Tapınağın giriş yolunun üzerinde bir Hint tanrısı olan Şiva’ya ait heykel yer alıyor. 30 metrelik ihtişamıyla, ülkenin en büyük heykeli olarak biliniyor. İri gövdeli ağaçları ve ‘Victoria Amazonica’ olarak bilinen devasa nilüferleri fotoğraflamak için dünyanın en eski bahçelerinden birine, Sir Seewoosagur Ramgoolam Botanik Bahçesi’ne (yaygın adıyla Pamplemousses) uğramalısınız. Ünlü botanikçi Pierre Poivre tarafından kurulmuş. Bahçe tam anlamıyla bir güzellik ve huzur kaynağı.
Grand Bassin Gölü
Mauritius’un size sunacağı sürprizler bu kadarla sınırlı değil. Adada asırlık kaplumbağalar ile tanışabilir; 60 yılda bir çiçek açıp, hemen ardından ölen ‘Tallipot Palmiyesi’ni de görebilirsiniz.
Error, group does not exist! Check your syntax! (ID: 22)Özellikle ziyaret etmenizi istediğim yerlerden birisi, Chamarel Köyü ve buradaki Yedi Renkli Dünya adıyla bilinen büyüleyici volkanik oluşum. Kırmızı, kahverengi, yeşil, mavi, sarı, menekşe ve mor tonlarıyla bilinen, dünyanın tek yedi renkli toprağı, her türlü iklim koşulunun, fırtınanın hatta sağanak yağışların bile renklerini değiştiremediği olağanüstü güzellikte bir yer. Bölge koruma altına alınmış durumda. Bu sebeple, sadece hediyelik eşya dükkanlarında satılan toprak örneklerinden almanız mümkün.
Konaklama
Mauritius’ta konaklamanız için size iki güzel önerim var. Dünyanın önde gelen otel zincirlerinden Constance Hotels and Resorts guruba ait Le Prince Maurice Hotel, 64 adet süit odası, 12 aile süiti ve villaları ile Mauritius’un en nezih otellerinden biri. ‘Sonsuzluk Havuzu’ oldukça etkileyici. Golfseverler için düşünülmüş iki adet 18 çukurlu golf sahası da bulunuyor. Diğer önerim ise Belle Mare Plage. Burası güneşin üzerinde ışıldadığı bembeyaz sahillerin ve masmavi okyanusun ortasında konumlanmış bir konaklama seçeneği. 92 nezih odası, 137 süiti, 6 lüks süiti ve villaları ile ayrıcalıklı bir tatil geçirmenizi sağlayacak. Otel, ülkenin doğu sahilinin tüm güzelliğini gözler önüne seren 2 kilometrelik bir kumsalda uzanıyor.